Tiroidit, tiroid bezinin iltihaplanmasını ifade eder. Tiroid bezlerindeki hücreler, kolloid doku, enzimler, hormonların üretimi veya salınımı gibi herhangi bir aşamadaki olumsuzluklardan kaynaklanabilir. Bu olumsuzluklar genetik kaynaklı doğuştan olabileceği gibi, içerden veya dışardan kaynaklanan sebeplerle de oluşabilir. Hatta enfeksiyonlar veya enfeksiyon dışı sebepler de olabilir. İlaçlar veya diğer kimyasallar da neden olabilir. Bu hastalıkların birçoğu ayrıntılı yazılarımızda değerlendirilmiştir.
Tiroidit ağrılı veya ağrısız olmasına göre de gruplandırılabilmektedir. Ağrılı tiroidit vakaları genellikle enfeksiyonlardan kaynaklanan akut tiroidit, raydasyon tiroiditi veya subakut tiroidittir. Ağrısız tiroiditler ise genellikle ilaçlara bağalı, otoimmün veya doğum sonrası tiroiditlerinde görülebilmektedir.
Tiroiditler genellikle 3 sınıfa ayrılır:
- Akut tiroidit
- Subakut tiroidit
- Kronik tiroidit
Akut tiroidit nedir?
Genellikle tiroid bezinin enfeksiyonları veya radyasyona bağlı olarak gelişen akut ağrılı tiroiditlerdir.
Enfeksiyonlardan kaynaklanan akut tiroiditler nadir görülse de genellikle streptokok veya stafilokok gibi bakteriler veya mantarlar sebebiyle gelişmektedir. Boyunda ağrılı, hassas ve şişmiş tiroid bezi oluşur. Enfeksiyondan şüphelenildiğinde ultrasonografi ile birlikte enfeksiyon testleri ve araştırmaları yapılabilir. Hatta kan kültürleri veya ince iğne aspirasyonu da yapılabilmektedir. Enfeksiyon kaynaklı akut ağrılı tiroidit olgularında tiroid fonksiyon testleri genellikle normaldir. Ancak nadiren hipo veya hipertiroidizm mevcut olabilir. Uygun antibiyotik tedavisi ve ağrı kesicilerle tedavi edilebilmektedir. İlerleyen bazı vakalarda cerrahi olarak enfekte materyalin drenajı gerekebilir.
Enfeksiyonlardan kaynaklanan tiroidit hızlıca tedavi edilmelidir. Aksi halde apselere veya septisemiye yol açabilmektedir.
Enfeksiyon dışı akut ağrılı tiroiditlerin en sık sebebi radyasyondur. Çeşitli sebeplerle boyun bölgesine radyasyon tedavisi alan kişilerde gelişebilir. Özellikle boyun bölgesindeki tümörler için radyasyon tedavisi alan, Graves hastalığının baskılanması için radyoaktif iyot tedavisi alan, tiroid kanserlerinin tedavisi için radyasyon tedavisi alan veya herhangi bir sebeple yüksek doz radyasyona maruz kalan kişilerde, tedavinin genellikle ikinci haftasında tiroid bölgesinde şiddetli ağrı gelişebilmektedir. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Şiddetli vakalarda ağrı kesiciler ve steroid tedacisi gerekebilmektedir. Radyasyona bağlı gelişen tiroidit hastalarının tiroid fonksiyon testlerinin takibi önemlidir.
Subakut tiroidit
Subakut tiroiditin genellikle viral enfeksiyonlara bağlı olduğu düşünülmektedir. De Quervain tiroiditi veya granülomatöz tiroidit olarak da ifade edilir. Kabakulak, coxsackie A, B, echovirus ve adenovirüsler gibi virüslerin sebep olduğu düşünülmektedir. Orta şiddette tiroid büyümesi görülebilir. Granülomlar ve fibromlar tiroid bezinde biraz daha belirgin olmaktadır.
Subakut tiroidit genellikle yaz aylarında ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Genellikle ateş, boyunda tek taraflı veya iki taraflı ağrı gelişebilmkektedir. Kanda enfeksiyon belirtileri tespit edilebilir. Virüslere karşı gelişen antikorların arttığı görülebilmektedir. Tiroid hormonlarında artış ve hipertiroidi semptomları da hastada görülebilmektedir. İlerleyen durumlarda, hastalığın şiddetlenmesi halinde, tiroid hormonlarında gerileme ve hipotiroidizm kliniği de gelişebilir.
Subakut tiroidit genellikle kendiliğinden iyileşir. İyileşme süresi birkaç hafta veya birkaç ay sürebilir. Ağrılar için semptomatik tedavi verilir. İlerlemiş vakalarda ağrı kesicilere ek olarak steroid desteği gerekebilmektedir.Hipertiroidi gelişen hastalarda bazen taşikardi sebebiyle beta blokerler verilebilir. Ayrıca hastanın semptomları ve kliniğine göre ek tedaviler gerekebilir.
Kronik tiroidit
Kronik tiroidit en sık hipotiroidizm ve guvatra neden olan tiroiditlerdir. Genellikle ağrısızdırlar. Birçok sebebi ve formu olabilmektedir. Hashimoto tiroiditi, otoimmün tiroidit, doğum sonrası tiroiditi, iyatrojenik tiroidit, Riedel tiroiditi ve ilaca bağlı tiroidit bunların başlıcalarıdır. Her bir formun ayrıntılı değerlendirmesi ve tedavis gerekmektedir. Amiadaron veya lityum gibi ilaçlara bağlı tiroidit de gelişebilmektedir.
Kronik tiroidit olgularının her birinin ayrı klinik belirtileri ve tiroid hormonlarında farklılıkları olabilmektedir. Hastaların ayrıntılı öyküsü, ilaç kullanımları, ailevi hastalıkları, eşlik eden diğer hastalıkları ve ayrıntılı muayeneyle birlikte ileti tetkikler teşhis için faydalı olabilir. Bazı durumlarda tiroid ultrasonografisi, tiroid sintigrafisi, tiroid hormon seviyeleri ve antikor testleri gerekebilir. Hatta maligniteleri ayırt etmek için ince iğne aspirasyon biyopsisi gerekebilir.
Tiroditlerin çoğunun genellikle tedavi edilebilir olmaları, sakin bir süreci gösterse de, uzun süren hormonal değişikliklerin yan etkileri istenmeyen tablolara neden olabilmektedir.
Tiroid hormonlarını baskılayan tiroidit vakalarında uzun süre hipotiroidinin devam etmesi özellikle yaşlı hastalarda miksödem koması denilen acil ve hayati bir duruma neden olabilmektedir.
Bazı tiroidit vakalarında tiroid hormonlarının aşırı yükselmesiyle uzun süren hipertiroidizm gelişmesi halinde tiroid fırtınası da denilen acil ve hayati bir tabloya neden olabilmektedir.
Enfeksiyon kaynaklı tiroidit vakaları, ilerleyen zamanlarda tedavilerinin gecikmesi halinde, apse veya sepsis gibi hayati durumlara dönüşebilmektedir.
Hashimoto tiroiditi gibi bazı tiroiditlerin uzun sürmesi halinde tiroid kanserlerine dönüşmesi riski de bulunmaktadır.
Bu sebeplerle tiroidit şüphesi olan hastaların mutlaka ayrıntılı değerlendirilmesi, bir endokrinolog tarafından düzenli takip edilmesi ve sürecin sağlıklı izlenmesi gerekmektedir.
Fotoğraf: PHIL