Prostat kanserine genel bakış

Prostat Bezi  

Prostat mesanenin altında, rektumun arkasında, penisin üzerinde yerleşmiş yaklaşık 20 gr ağırlığında bir genital organdır. İçinde üretra (idrar kanalı) geçer. En kolay ulaşım yeri rektumdur. Büyük kısmı bezlerden oluşur.   

Prostat anatomik olarak üç bölümden oluşur. Transizyonel bölüm özellikle Benign Prostat Hiperplazisi açısından, periferik kısım Prostat Kanseri açısından önemlidir. Merkezi bölüm ise ejakulasyon kanalının geçtiği bölümdür.   

Prostat semen sıvısı salgılar. Bunun testisler tarafından üretilen spermlere süt rengini veren prostat sıvısıdır. Prostat sıvısı önce semeni pıhtılaştırır, vajinanın asidik ortamından korur. Sonra sıvılaştırır ve semenin hareket etmesini sağlar.  

Prostat Kanseri:  

Prostat kanseri erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür. Genellikle 50 yaş üzeri erkeklerde görülür. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Genetik yatkınlık vardır. Özellikle birinci derece erkek akrabalarda (baba, abi, erkek kardeş vs) prostat kanseri görülenlerde risk iki kat artar. Meyve-sebze tüketimi az olan, kırmızı etten zengin beslenen erkeklerde risk artar.   

Prostat kanseri türleri:  

Prostat kanserlerinin büyük kısmı adenokarsinomdur. Prostat sıvısı üreten bezlerden kaynaklanır. Adenokarsinomlar dışında görülebilen diğer kanser türleri şunlardır:   

• Küçük hücreli karsinomlar,  
• Nöroendokrin tümörler,  
• Sarkomlar,  
• Sınır hücre karsinomları.  

Prostat kanseri seyri:  

Prostat kanserleri genel olarak çok yavaş büyür ve çevre dokulara az yayılım gösterir. Çoğunlukla bulgu vermez. Bulgu verdiklerinde de çoğu kez başka organ ya da dokulara yayılım göstermiştir.  

Özellikle ileri yaş erkeklerde herhangi bir belirti vermeden var olan prostat kanserlerine sık rastlanır. Hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Bu nedenle 50 yaş üzeri erkeklerin fizik muayene veya kan testleri (PSA Testi) ile prostat kontrollerini yaptırmaları gerekir.   

Bazı çalışmalar prostat kanseri öncesi prekanseröz lezyonlardan söz etmektedir. Herhangi bir nedenle prostat biyopsisi yapılan hastalarda tespit edilmiştir. Bunların bir kısmının ilerleyen yaşlarda prostat kanserine dönüştüğünü iddia eden çalışmalar mevcuttur.