Önemli:
Bir haftadan uzun süren öksürüğünüz varsa, nefes darlığı yaşıyorsanız, göğüs ağrılarınız da eklenmişse, ilaç kullanmanıza rağmen öksürüğünüz geçmiyorsa, öksürürken balgam çıkarıyorsanız, balgamınızda kan görüyorsanız, öksürürken baş ağrınız da oluyorsa, ateşiniz varsa veya bu belirtilerden birkaç tanesini yaşıyorsanız mutlaka hekiminize danışınız.
Öksürük nedir?
Öksürük solunum yollarının aspire edilen yabancı cisimler veya partiküllü maddeler, çeşitli enfeksiyonlarla biriken sekresyonlar, postnazal akıntı veya irrite edici gıdaların tahrişi gibi istenmeyen atıkları vücuttan atmaya çalışması için koordine bir refleks çalışmasıdır. Bu atıklar bazen üst solunum yollarından kaynaklanabileceği gibi akciğerlerden de kaynaklanabilir. Boğazdaki geniz akıntısının atılması veya bronşlardaki balgamın atılması benzer mekanizmalarla sağlanır. Öksürük vücudun koruyucu bir mekanizmasıdır. Yenidoğanlarda, yaşlılarda, paralizisi olanlarda veya nöromuskuler bir hastalığı olanlarda bu mekanizma zayıfladığı için bu kişilerde akciğer enfeksiyonları veya aspirasyon pnömonisi geçirme olasılığı artmaktadır.
Öksürük 3 haftadan kısa süreli ise akut öksürük, 3-8 hafta arasında sürüyorsa subakut öksürük, 8 haftadan uzun sürüyorsa kronik öksürük olarak sınıflandırılır. Ayrıca öksürük içeriğine göre balgamlı ise prodüktif, kuru ise non-prodüktif öksürük olarak da ayrılır.
Akut öksürük genellikle üst hava yollarında bir irritasyon sebebiyle oluşur. Kronik öksürük ise daha çok özefageal hastalıklar, rinit, astım, obstrüktif akciğer hastalıkları veya enfeksiyon sonrası oluşabilmektedir.
Öksürük nedeniyle hastaneya başvuran hastaların büyük çoğunluğu kadınlardır. Çocuklarda en sık öksürük sebebi ise viral enfeksiyonlardır.
Öksürük nasıl oluşur?
Havayollarındaki çeşitli inflamatuar, irritan veya mekanik yabancı cisimlerle oluşan uyarılar ile öksürük reseptörleri uyarılır. Bu uyaranlar mekanik (toz, mukus veya yabancı cisim vb.), kimyasal (sitrik asit, kapsaisin, tatarik, asidik veya alkali solüsyonlar, salin, sigara dumanındaki nikotin, osmotik ajanlar vb.), inflamatuar (histamin, bradikinin, PGE2, PGF2alfa vb.) olabilir. Öksürüğün tipi bu maddelerle uyarılan bölgeye ve maruziyet süresine göre değişir. Bu uyaranlar larenkse kadar olan üst solunum yollarında ise uyarı doğrudan nefes vererek öksürmeye yol açar. Ancak larenksin daha aşağısındaki uyaranlarda önce derin nefes alarak öksürme refleksi oluşur. Akciğer parankiminde öksürük reseptörleri olmadığı için pnömotoraks, lober infiltrasyon, atelektazi, bronş ve alveollerin irritasyonunda öksürük nadiren oluşur. Kimyasal uyaranların oluşturduğu irritasyon ise solunum sisteminin tamamında bulunan miyelinsiz C lifleri ile algılanarak öksürük merkezine ulaştırılır ve öksürüğü başlatır.
Öksürük reseptörlerinden çıkan nöronlar, vagus siniri ile beyin sapındaki nucleus tractus solitariusa ve ardından öksürük merkezine ulaşır. Beyin sapındaki öksürük merkezi öksürük oluşturan kaslara ileti gönderir ve öksürük mekanizmasını koordine eder. Buraya kadar olan kısım istemsiz öksürük mekanizmasıdır. Bazen kişiler bilerek ve isteyerek öksürebilir. Bu istemli öksürük ise beyindeki korteksten kotrol edilen ve beyin sapındaki öksürük merkezini uyaran bir mekanizma ile çalışır.
Öksürük nasıl değerlendirilir?
Öksürük sağlıklı kişilerde nadiren görülen bir semptomdur. Öksürüğün değerlendirlmesi için birçok koşul bir arada yorumlanmalıdır. Bunlar:
- Öksürüğün süresi
- Öksürüğün karakteri
- Balgamın eşlik edip etmediği
- Balgamın niteliği
- Öksürüğün günün saatleri ile ilişkisi
- Öksürüğe etki eden faktörler
- Ek hastalıklar
- Kullanılan ilaçlar (ACE inhibitörleri)
- Sigara içme durumu
Bu koşulların hepsi öksürük şikayeti ile gelen hastada sorgulanır ve yorumlanır.
Akut öksürük
Nefes darlığına sebep olan tüm nedenler akut öksürüğe de sebep olabilmektedir. Hatta nefes darlığı olmadan da akut öksürük olabilir. Akut öksürük 3 haftaya kadar süren öksürük halidir.
Akut öksürüğün en sık sebepleri:
- Soğuk algınlığı
- Akut bronşit
- Akut sinüzit
- Kronik Obstrüktif akciğer hastalığının akut alevlenmeler
- Alerjik rinit
- İrritan maddeler
- Bordatella pertussis enfeksiyonu
- Astım
- Pnömoni
- Aspirasyon
- Pulmoner emboli
- İlaçlar
- Sol kalp yetmezliği
Akut öksürüğü olan hastada kan tükürme (hemoptizi) varsa, nefes darlığı, ateş, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, kilo kaybı, yabancı cisim aspirasyonu şüphesi veya akciğer kanseri şüphesi duyulursa mutlaka akciğer grafisi ile değerlendirmek gerekir.
Soğuk algınlığı ve öksürük
Soğuk algınlığı en sık akut öksürük sebebidir. Yaklaşık 200’den fazla virüs soğuk algınlığına neden olabilmektedir. Soğuk algınlığının en sık sebebi Rhinovirüslerdir. İkinci olarak da Coronavirüsler gelmektedir. Diğer sıklıkla soğuk algınlığına neden olan virüslerin başında Parainfluenza virus, Rhinosinsityal virus, Adenovirus ve Enteroviruslar gelmektedir. İlk on günden sonra ancak bakteriyel enfeksiyonlar tabloya eklenebilir.
Soğuk algınlığında solunum yollarında epitel harabiyeti zaman zaman görülmeyebilir ancak mutlaka damarlarda genişleme (vazodilatasyon) ve sekresyon artışı oluşur. Oluşan postnazal akıntı hastada boğaz temizleme isteğini ve öksürüğü tetikler. Hapşırık da sık görülür.
Akut bronşit ve öksürük
Akut bronşitte 3 haftaya kadar süren öksürük balgamlı veya balgamsız olarak sıklıkla görülmektedir. Akut bronşitlerin de en sık sebepleri solunum yoları virüsleridir. Ek sık görülenleri İnfluenza A ve B, Parainfluenza virus, Rhinosinsityal virus ve SARS’dır. Akut bronşit vakalarının ancak onda biri bakteriyel olabilir.
Akut bronşitte oluşan epitel ve mukoza hasarı, kısmi havalanma kapasitesinde azalma ile birlikte bronşlarda geçici daralmalar ve geçici hiperreaktiviteye yol açar.
Akut bronşiti olan hastalarda kalp hızı 100’den fazla ise, ateş 38 dereceyi geçiyorsa, solunum sıklığı 24/dk’nın üzerindeyse ve solunum seslerinde anormallikler farkedilirse akut pnömoni, akut astım atağı veya diğer akut akciğer hastalıkları açısından değerlendirilmesi gerekir.
Subakut öksürük
3 haftadan uzun süren ve 8 haftaya kadar devam eden öksürük subakut öksürük olarak ifade edilir. En sık sebebi enfeksiyonlardan sonra devem eden öksürük olmasıdır. Astım, sinüzit, alerjenlere maruziyetin devam etmesi veya irritan maruziyetinin devam etmesi de subakut öksürük olarak karşımıza çıkabilmektedir. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra devem eder. Akciğer grafilerinde herhangi bir bulguya rastlanmaz. Kendi kendine geçebilen bir durumdur.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra hasarlanan mukoza üzerinde bakteriyel enfeksiyonlar da gelişebilir. Mycoplasma pneumonia veya Bordatella pertussis gibi bakteriler bu enfeksiyonlara sebep olabilir.
Bordatella pertussis bulaşıcılığı çok fazla olan bir mikroorganizmadır. Boğmaca hastalığına neden olur. Hastalığın aşısı çocukluk çağında karma aşı olarak yapılsa da koruyuculuğu 10 yıldır ve on yılda bir tekrarlanmasında fayda vardır. Genelde aynı evde yaşayan ve aynı okuldaki öğrenciler arasında sık görülen öksürüklere neden olur. Öksürük krizlerine neden olabilir. Ateş ve öksürük sonrsı kusma, boğazda gıcıklanma hissi yapabilir. Antibiyotik tedavisi gerekir. Makrolid grubu antibiyotikler tercih edilir. Bu hastaların en az 5 gün evde izole edilmeleri gerekir.
Kronik öksürük
Sigara içmeyen, irritanlara maruziyeti olmayan, ACE inhibitörü gibi ilaçları kullanmayan, bağışıklık sisteminde anormallik olmayan ve akciğer grafisi normal olan hastalarda 8 haftadan uzun süren öksürük olmasına kronik öksürük denir.
Erişkinlerde kronik öksürüğün en sık nedenleri:
- Anjiyotensin Converting Enzim İnhibitörü ilaç kullanımı
- Sigara veya diğer irritanlara maruziyet
- Üst hava yolu kronik öksürük sendromu
- Astım
- Non-astmatik eozinofilik bronşit
- Gastroözofageal reflü
- Postinfeksiyöz öksürük
- Tüberküloz
- Bronşektazi
- Akciğer kanseri
- Akciğer apsesi
- Yabancı cisim aspirasyonu
- Sarkoidoz
- İnterstisiyel akciğer hastalıkları
- Psikojenik öksürük
Kronik öksürüğün en sık nedenleri üst solunum yolu öksürük sendromu, astım ve reflüdür.
Üst solunum yolu öksürük sendromu nedir?
Sinüzit, alerjik veya alerjik olmayan rinit, vazomotor rinit, postinfeksiyöz rinit veya çevresel irritanlara maruz kalan kişilerde sık görülen ve kronik öksürüğe neden olan bir tablodur. Beraberinde geniz akıntısı, burun akıntısı, gece yatınca başlayan öksürük ve sabah kalkınca artan öksürük olabilmektedir.Tedavisinde antihistaminik ve dekonjestanlar kullanılır.
Astım ve kronik öksürük
Öksürük semptomu ile seyreden tek astım öksürük varyant astımdır. Tanı konulmamış öksürüklerin dörtte birine yakınının sebebi öksürük varyant astımdır. Bu hastalarda:
- 8 haftadan uzun süren non prodüktif öksürük
- Nefes darlığı ve hışıltılı solunum olmaması
- Postnazal akıntı olması
- Akciğerlerin solunum hava kapasitesinin normal olması
- Bronş provokasyon testinin pozitif olması
- Akciğer grafisinin normal olması
- İnhaler steroid veya bronkodilatör ilaçlarla olumlu yanıt alınması tanı koymada önemli koşullardır.
Bu hastalarda genelde tek semptom öksürüktür ve genellikle gece artan bir öksürük vardır. Soğuk veya egzersiz ile de artan öksürüğün şiddeti değişkendir.
Bu semptomlar değerlendirilirken hastada olası diğer hastalıkların da sorgulanması gerekir. Örneğin büyük hava yollarındaki patolojiler, akciğer parankimini etkileyen hastalıklar, akciğer dışı nedenler ve diğer psikojenik sebepler de benzer öksürük tablosu ile rahatsızlık yaşayabilmektedir.
Nonastmatik eozinofilik bronşit ve kronik öksürük
Genellikle orta yaşlarda, tek şikayeti öksürük olan, sigara veya atopik allerjik altyapısı olmayan hastalarda görülen kronik öksürüğün üçte bire yakın sebebi nonastmatik eozinofilik bronşittir. Balgam veya bronş lavajında eozinofiller görülür. Bu hastalarda solunum fonkisyon testleri ve akciğer grafileri normaldir. Bronş provokasyon testleri de negatiftir. Benzer şekilde bu hastalar da inhaler steroidlerden olumlu yanıt almaktadırlar.
Atopik öksürük
İzole kronik öksürüktür. Bu hastalarda akciğer grafileri veya solunum testleri de normaldir. Hava yollarında herhangi bir obstrüksiyon yoktur. Havayollarında aşırı duyarlılık belirtileri de yoktur. Ancak alerji cilt testlerinde pozitiflik, kanda IgE düzeylerinde yükseklik, balgam vu mukus incelemelerinde de kan veya eozinofil hücreleri görülür.
Gastroözofageal reflü ve kronik öksürük
Reflü öksürük sebeplerinin yaklaşık dörtte birinden sorumludur. Özofagus içeriğinin larenks ve hava yollarına mikro düzeyde aspirasyonu nedeniyle oluşmaktadır. Bu hastaların yarısından fazlasında reflü semptomları da görülmemektedir. Yemeklerden sonra öksürük olması tipiktir. Beraberinde göğüs duvarı arkasında yanma, disfaji ,disfoni, ses kısıklığı, ağızda acı tat ve ağızdan mide asidi geri çıkarması da görülebilir.
Reflü hastalarında öncelikle yatak başlığını yükseltmek, kilo vermek, düşük yağlı diyet yapmak, asit salgısını artıran sigara ve kafein gibi maddelerden uzak durmak konservatif tedaviyi sağlayabilir. Konservatif tedavinin yeterli olmadığı durumlarda ilaç tedavisi uygulanabilir. Bazen bu hastalarda cerrahi tedavi gerektiren durumlar da olabilmektedir.
ACE inhibitörleri ve kronik öksürük
ACE inhibitörü kullanan hastalarda üçte birine yakın oranda öksürük görülebilirken, kronik öksürük vakalarının tıoplamının %3’ü ACE inhibitörü kullanımı sebebiyle oluşmaktadır. KAdınlarda daha sık görülmektedir. İlaç dozuna bağlı olmayan bu durum ilaç alımından saatler sonra ortaya çıkabilir. İlacık kesilmesi ile ortalama 4 hafta içerisinde geçer.
Kronik öksürük hastalarında %60 oranında hastada tek bir sebepten ziyade birçok hastalık bir arada bulunmaktadır.
Çocuklarda en sık kronik öksürük sebepleri:
- Postnazal akıntı sendromu
- Tekrarlayan viral bronşit
- Post enfeksiyöz öksürük
- Pertussis benzeri hastalık
- Öksürük varyant astım
- Üst hava yolları öksürük sendromu
- Psikojenik öksürük
- Kronik süpüratif akciğer hastalıkları
- Kistik fibrozis
- İmmün yetmezlik
- Primer silier diskinezi
- Rekürren pulmoner aspirasyon
- Yabancı cisim aspirasyonu
- Kronik bronşit
- Hava yolları lezyonları
- Tüberküloza bağlı kompresyon
- Konjenital anomaliler (Trakeaözofageal fistül)
Çocuklarda postnazal akıntı sendromu (Üst hava yolları öksürük sendromu)
Çocukluk çağında kronik öksürüğün en sık sebebi postnazal akıntı sendromudur. Üst hava yolları öksürük sendromu olarak da ifade edilir. Ağız ve boğazdaki öksürük reseptörlerinin mekanik olarak uyarılması ile oluşur. Bu hastalarda öksürük refleksi daha kolay uyarılmaktadır. Bu hastalarda genellikle eşlik eden bazı durumlar vardır. Bunlar:
- Nonalerjik rinit
- Alerjik rinit
- Postenfeksiyöz rinit
- Vazomotor rinit
- İlaçlar
- Çevresel irritanlar
- Adenoidit
Bu çocuklarda genelde boğazda akıntı hissi, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, sürekli boğaz temizleme ihtiyacı, horlama ve hırıltı gibi şikayetler olabilir.
Çocuklarda postenfeksiyöz öksürük
Özellikle okul öncesi çocuklarda tekrarlayan viral enfeksiyonlar en sık öksürük sebebidir. Astım öyküsü olmayan sağlıklı çocuklarda ani başlayan bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben üç haftadan uzun sürek öksürük görülebilir. Genellikle wheezing görülmez. Sonbahar ve kış aylarında daha sık görülür. Çoğunlukla viral enfeksiyonlar sonrası oluşur. Öksürük balgamsızdır ve 8-12 hafta sürebilir. Sonrasında kendiliğinden kaybolur.
Kronik öksürük belirtileri olan hastaların hastane ortamında değerlendirilerek altta yatan nedene yönelik tedavilerinin düzenlenmesi gerekir. Çünkü nadiren de olsa ciddi hastalıkların belirtisi olabilir.
Nadir görülen ancak öksürük bulgusu göstermeyen ciddi sağlık durumları:
- Amfizem
- Torasik duvar delinmesi
- Plevral fibrozis
Diğer nadir görülen kronik öksürük nedenleri:
- Bronkojenik karsinom
- Benign endobronşiyal tümörler
- Tüberküloz
- Sarkoidoz
- Fungal hastalıklar
- Akciğer apsesi
Bronkojenik karsinom yıllarca sigara içenlerde daha sık görülür. Öksürükle birlikte hemoptizi ve kilo kaybı da vardır. Asbest maruziyeti de bu hastalığı tetikleyebilmektedir.
Bronşiyal adenom wheezing şikayeti ile birlikte kronik öksürük yapan, sistemik semptomları olmayan ve zaman zaman hemoptizi yapabilen bir tablodur.
Kronik granülomatöz hastalık sık sık oluşan kronik öksürük yapar. Tek semptomu öksürük olabilir. Bazen artan balgam çıkarma, gece terlemeleri, kilo kaybı ve hemoptizi olabilir.
Akciğer apsesi yakın zamanda geçirilmiş diş veya ağız cerrahisi tedavisi veya pnömoni sonrası ağızda kötü koku, pis kokulu balgam ve ateş oluşan bir tablo oluşturur. Sıklıkla bu hastalarda aşırı alkol kullanımı da vardır.