Kanda trombosit sayısında azalma-Trombositopeni nedir?

Trombositler

Trombositler kemik iliğinde megakaryosit adı verilen başlangıç hücrelerinden farklılaşarak üretilen ve kanda pıhtılaşma süreçlerine müdahil olan küçük hücrelerdir. Kanda ortalama 150.000-400.000/mm3 trombosit bulunur. Trombositler trombopoetin adlı bir proteinin tetiklemesiyle üretilir. Trombositlerin ortalama ömürleri 8-10 gündür. Ömrü biten trombositler dalakta parçalanır. Trombositlerin yaklaşık %70’i kan dolaşımında %30’u da dalakta bulunur.  

Kandaki trombosit sayısının artmasına trombositoz, azalmasına da trombositopeni denir. Trombositler kan kaybını engellemek için vücudun herhangi bir yerinde damar hasarı olduğunda pıhtılaşmayı sağlayarak kanayan noktayı kapatır. Bu işlevi yerine getirirken trombositin kanayan bölgeye yönelme, aktive olma, ihtiyaç duyulan proteinleri salgılama ve hasarlı bölgeye yapışma yetenekleri kullanılır. Trombositlerin bu fonksiyonu yerine getirebilmeleri için gerekli birçok madde salgılanır. Bu maddeler tromboksan A2, trombin, adrenalin gibi farklı hücrelerden ve dokulardan salgılanan uyarıcılardır. Trombositler uyarıyı aldığında hızla kendi içlerindeki gerekli maddeleri salgılayarak sürece dahil olur ve pıhtılaşlayı sağlarlar. Trombositlerin içerisinde olup pıhtılaşma sürecinde salgılanarak etkili olan maddelerden bazıları serotonin, ADP, Ca+2, Faktör1, Faktör 5, Faktör 8, trombosit faktör-3 (PF-3), trombosit faktör-4 (PF-4), b-tromboglobulin (b-TG), heparin nötralizan protein, Trombospondin, Von Willebrand Faktör (vWF), trombositten türeyen büyüme faktörü (PDGF) gibi maddelerdir.  


Trombositlerin sayılarındaki değişiklikler

Trombosit sayısının 150.000/mm3’ün altına düşmesi hemen kanama bozukluklarına neden olmaz. Kanama ihtimali hastanın diğer koşullarına göre değişmektedir. Kanama ihtimali: 

  • 50.000/mm3 trombosit sayısından daha fazla trombosit varsa ve trombosit yapılarında anormallik yoksa kanamayı engellemek için yeterlidir. 
  • 20.000/mm3’ten daha fazla trombosit sayısı olması halinde trombosit fonksiyonlarında anormallik bulunmuyorsa küçük kanamalar engellenebilir anca büyü kanamalar risklidir. 
  • 10.000/mm3 veya daha az sayıdaki trombosit sayısı spontan kanamaları dahi engelleyemeyecek bir durumdur. Kendiliğinden oluşan burun kanamaları, cilt peteşileri ve diş eti kanamaları görülebilir.  

Düşük trombosit seviyelerinde bebek ve çocuklarda kafa içi kanama ihtimali çok önemli ve risklidir. Trombosit sayısında düşüklük tespit edilmiş tüm hastaların mutlaka ayrıntılı sebep analizi yapılarak tıbbi müdahale almaları gerekmektedir. Trombosit sayıları ile birlikte şekilleri, özellikleri ve diğer kan hücrelerinin durumu birlikte değerlendirilmelidir.  



Kanaması olan her hastada trombosit sayısının azlığı olmayabilir. Pıhtılaşma faktörlerindeki diğer trombosit dışı maddelerin eksikliği de kanamaya neden olabilmektedir. Hatta trombositlerin aşırı çoğaldığı bazı durumlar pıhtılaşmanın mekanik arızaları sebebiyle de kanamaya sebep olabilmektedir. 

Trombositopeni

Bazen hemogram testlerinde trombositopeni görülmesine rağmen periferik yayma yapılarak mikroskopla yapılan sayımda trombositopeni görülmeyebilir. Bu durum kan alınan test tüplerinin içerdiği kimyasal madde ile örnekteki trombositlerin reaksiyona girerek parçalanmaları sebebiyle oluşur. Buna yalancı trombositopeni denir. 

Trombositopeniye sebep olan yüzlerce hastalık ve durum bulunmaktadır. Bunlardan nadir görülen bir kısmı kalıtsal hastalıklardır. Trombositopeninin nedenleri genellikle kalıtsal olmayan durumlardır. 

Trombositopeni gelişmesi süreci trombosit üretimi ve fonksiyonları ile ömrü boyunca geçirdiği tüm aşamalardan kaynaklanabilir. Bu süreçler kısaca: 

  • Trombosit yapımında azalma  
  • Trombosit tüketimi-yıkımında artış  
  • Trombositlerin dalakta anormal toplanması  
  • Hemodilüsyon 

Trombositopeniye neden olan kalıtsal hastalıklar: 

  • Otozomal dominant olan trombositopeni hastalıkları 
    • May-Hegglin anomalisi 
    • Fechtner sendromu 
    • Epstein sendromu 
    • Sebastian sendromu  
    • Ailevi trombosit hastalığı/AML  
    • Kromozom 10/THC2  
    • Gri trombosit sendromu  
    • Jacobsen sendromu 
  • Otozomal resesif olan trombositopeni hastalıkları 
    • Konjenital amegakaryositik trombositopeni (CAMT) 
    • Trombositopeni ve radius yokluğu (TAR) 
    • Bernard-Soulier sendromu 
    • Glanzmann hastalığı 
  • X-linked trombositopeni hastalıkları 
    • Wiskott-Aldrich Sendromu (WAS) 
    • X-linked trombositopeni 
    • GATA-1 mutasyonu 

İlaca bağlı trombositopeniler 

Bazı ilaçlar trombosit üretim ve faaliyet süreçlerinin herhangi bir aşamasında anormal etkilerde bulunarak trombositopeniye neden olabilmektedir. Örneğin tek bir yetişkin doz asetil salisilik asit kanama zamanını bir haftaya kadar uzatabilir. Bu ilaçlardan bazıları: 

  • Asetil salisilik asit 
  • Heparin  
  • Quinine  
  • Sulfanamidler  
  • Acetaminofen  
  • Cimetidin  
  • İbuprofen  
  • Naproxen  
  • Ampicilin  
  • Piperasilin  
  • Vancomycin  
  • Glycoprotein IIb/IIIa inhibitorleri 
  • Bazı antibiyotikler 
  • Antidepresanlar 



Beslenmeye bağlı trombositopeni 

Beslenme alışkanlıkları da trombositopeniye neden olabilen durumlardır. Bu gıdaların özellikle riskli kişiler tarafından yüksek dozda tüketilmemesi gerekmektedir. Trombositopeniye neden olan bazı gıdalar: 

  • Quinin içeren içecekler  
  • Ceviz  
  • Bazı bitkisel çaylar 
  • Baharatlar (Nane, kekik, kimyon, karabiber, kırmızıbiber) 
  • Dereotu 
  • Biberiye 
  • Zerdeçal 
  • Domates 
  • Mantar 
  • Kayısı 
  • Böğürtlen 
  • Ahududu 
  • Kuru üzüm 

Trombositopenin diğer nedenleri: 

Aşağıda belirtilen nedenler sen sık görülen diğer trombositopeni nedenleri olup bunların dışında da pek çok trombositopeni nedeni bulunmaktadır. 

  • Azalmış veya defektli trombosit üretimi 
    • Konjenital nedenler 
    • Sonradan edinilen akkiz nedenler 
      • Aplastik anemi 
      • Kemik iliği infiltrasyonu 
      • Radyasyon toksisitesi 
      • Kemoterapi 
      • Trombosit üretimine direkt toksisite 
      • Siklik trombositopeni (Menstruasyon dönemi) 
    • Beslenmeyle ilgili nedenler 
      • B12 vitamini eksikliği 
      • Folik asit eksikliği 
      • Demir eksikliği 
    • Viral enfeksiyonlar 
    • Paroksismal noktürnal hemoglobinüri 
    • Dalak hastalıkları 
      • Konjestif durumlar 
      • Neoplazmlar 
      • İnfiltrasyonlar 
      • Enfeksiyonlar 
    • Diğer durumlar 
      • Sıcak çarpması 
      • Yanıklar 
      • Endokrin sebepler 
  • Artmış trombosit yıkımı 
    • Dev kavernöz hemanjiyom (Kasabach-Meritt sendromu) 
    • Enfeksiyonlar 
    • Dissemine intravasküler koagulasyon (DIC) 
    • Trombotk trombositopenik Purpura 
    • Hemolitik üremik sendrom 
    • İlaca bağlı durumlar 
    • Posttransfüzyon 
    • İdiyopatik trombositopenik purpura 
    • Bağ dokusu hastalıkları 
    • Ekstrakorporal dolaşım 
  • Trombositemi 
    • Myeloproliferatif hastalıklar 
    • Kronik iltihabi durumlar 
    • Akut inflamasyon 
    • Akut kanama 
    • Demir eksikliği 
    • Hemolitik anemiler 
    • Malign hastalıklar 
    • Postoeratif durumlar 
    • İlaca bağlı nedenler 
    • Postegzersiz koşullar 
  • Trombositopenik purpura 
    • Akut idiyopatik trombositopenik purpura 
    • Kronik idiyopatik trombositopenik purpura 
    • Trombosit sekestrasyonu (Hipersplenizm) 
  • Diğer nedenler 
    • K vitamini eksikliği 
    • Karaciğer hastalıkları 
    • Böbrek hastalıkları 
    • Otoimmün hastalıklar 
    • Sık kan transfüzyonları 
    • Kemik iliği nakli sonrası 
    • Hatalı antikoagulan kullanımı 
    • Alkol 
    • Gebelik 

 Fotoğraf: PHIL



Scroll to Top