İlaçlar tüm zehirlenme vakalarında en sık görülen nedendir. Yetişkinlerde genelde gıda zehirlenmesinden sonra ikinci sıklıkta görülür. İlaç zehirlenmeleri yetişkinlerde genelde intihar amaçlı, çocuklarda kaza sonucu gelişir.
İlaç zehirlenmeleri reçete edilmeyen veya edilen bir ilacın, istemli olarak veya kaza eseri toksik dozda alınmasıdır. İlaçların yüksek dozda alınmasına karşı vücudun verdiği cevap kişiler arasında farklılık gösterebilir. Genellikle tedavi de kişinin ihtiyaç ve bulgularına göre yapılır. Her yaştan insanda görülmekle birlikte beş yaş altında daha sık rastlanır. İlaç zehirlenmesi belirtileri genel zehirlenme belirtileri yanında alınan ilaca bağlı belirtiler ile kendini gösterir.
Sık görülen ilaç zehirlenmeleri şunlardır:
Parasetamol zehirlenmesi:
Parasetamol reçetesiz satılabilen, kolay ulaşılabilen bir ilaçtır. Ağrı kesici, ateş düşürücü etkinliğinden dolayı kullanımı yaygındır. Hemen her yaşta kullanılabilir.
Parasetamol zehirlenmesi için gerekli dozlar:
- 6 yaş ve üzeri için tek seferde 10 gr (20 tablet) veya 200 mg/kg alınması (akut zehirlenme),
- 6 yaş ve üzeri için ardışık iki gün 6 gr alınması,
- 6 yaş altı için tek seferde 200 mg/kg alınması,
- 6 yaş altı için ardışık iki gün 100 mg/kg alınması,
- Alkol bağımlılarında tek seferde 4 gr (8 tablet) veya 100 mg/kg alınması.
Parasetamol zehirlenmesi belirtileri:
Parasetamol zehirlenmelerinde klinik tablo 4 evre de değerlendirilir.
- Evre 1: (ilk 24 saat) asemptomatik veya halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma olabilir.
- Evre 2: (2-3 gün) Evre 1 bulgularına ilave olarak karın sağ üst kadranında ağrı, karaciğer yetmezliği, bilirubin artışı olabilir.
- Evre 3: (3-4 gün) Sarılık, ensefalopati, idrar yapamama olabilir.
- Evre 4:Karaciğer yetmezliği, hepatik koma, organ yetmezlikleri, ölüm olabilir.
Parasetamol zehirlenmelerinde tanı:
Kanda parasetamol düzeyine bakılır. Ayrıca karaciğer ve böbrek fonksiyonları test edilir.
- saatte kan parasetamol düzeyi 200 mg/kg üzerinde ise çok büyük oranda karaciğer hasarı oluşur.
Parasetamol zehirlenmesi tedavisi:
- Hastanın vital bulguları değerlendirilir. İhtiyaca göre solunum desteği sağlanır, damar yolu açık tutulur. Kan glukoz düzeyi değerlendirilir.
- Hastaya ilk 4 saat içinde müdahale edilmişse aktif kömür uygulanır, mide lavajı (yıkama) yapılır.
- Parasetamol zehirlenmelerinde antidot olarak NAC (N asetilsistein) kullanılır. İlk 8 saat içinde verilirse karaciğer hasarını önler.
Aspirin (Salisilat) zehirlenmesi:
Aspirin ağrı kesici, ateş düşürücü, kan sulandırıcı olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır. Kan sulandırıcı özelliği nedeniyle kalp-damar hastalıklarında, serebrovasküler hastalıklarda diğer ilaçlara ilave olarak verilir.
Aspirin zehirlenmesi yüksek dozda akut alıma bağlı olabileceği gibi düşük dozda kronik alıma bağlı da olabilir. Zehirlenmenin şiddeti, alınan miktara, alım süresine, kişinin özelliklerine (yaş, ilave hastalık vs) bağlı olarak değişebilir.
Aspirin (salisilat) zehirlenmesi için gerekli dozlar:
- Hafif zehirlenme: 150 mg/kg/gün dozda alım.
- Orta düzey zehirlenme: 150-300 mg/kg/gün dozda alım.
- Ağır zehirlenme: 300 mg/kg/gün üzeri dozlarda alım.
Aspirin (salisilat) zehirlenmesi belirtileri:
- Hafif zehirlenme belirtileri:
- Bulantı, Kusma,
- Kulak çınlaması,
- Baş dönmesi,
- İşitme sorunları.
- Orta düzey zehirlenme belirtileri:
- Hafif zehirlenme belirtileri,
- Solunum sayısında artış,
- Ateş,
- Terleme,
- Aşırı uyarılma,
- Ataksi,
- Anksiyete.
- Ağır zehirlenme belirtileri:
- Orta düzey zehirlenme belirtileri,
- Kalpte ritim bozuklukları,
- Bilinç bulanıklığı,
- Nöbetler,
- Akciğer sorunları,
- Böbrek sorunları,
- Pıhtılaşma sorunları,
- Hipotansiyon,
- Dehidratasyon belirtileri
- Şok.
Aspirin (salisilat) zehirlenmesi tanısı:
Tanı anamnez, fizik muayene ve diğer zehirlenme belirtilerini gösteren kan testleri ile konur.
Aspirin zehirlenmesi tedavisi:
- Hastanın vital bulguları değerlendirilir. İhtiyaca göre solunum desteği verilir, damar yolu açık tutulur. Kan gazı takibi yapılır. Sıvı takviyesi başlanır.
- Nöbetler için benzodiazepinler kullanılabilir.
- İlk 3 saat içinde müdahale edilen hastalara aktif kömür ile gastrik lavaj (mide yıkama) uygulanabilir.
Tedavinin temel amacı salisilatın idrar yoluyla atılımı ve kan konsantrasyonunun azaltılmasıdır.
Trisiklik antidepresan zehirlenmesi:
Trisiklik antidepresanlar depresyon, panik bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluk, dikkat eksikliği/ hiperaktivite sendromu, enürezis gibi hastalıklarda kullanılmaktadır. İmipramin, desipramin, klomipramin, amitriptilin, nortiriptilin, opipramol bu grupta yer alan ilaçlardır.
Trisklik antidepresan zehirlenmeleri yetişkinlerde çoğunlukla intihar amaçlıdır. Yüksek dozda ilaç alımına bağlı ölümlerin en sık nedenidir.
Trisiklik antidepresan zehirlenmesi için gerekli dozlar:
5 mg/kg dozun üzerinde zehirlenme belirtileri görülür. 10 mg/kg dozun üzeri zehirlenmeler hayati risk taşır. 1 gr/kg üzeri ölümcüldür.
Trisklik antidepresan zehirlenmesi belirtileri:
- Erken dönemde hafif tansiyon yükselmesi, ilerleyen dönemde tansiyon düşüklüğü,
- Kalpte ritm bozuklukları,
- Ateş,
- Göz bebeklerinde büyüme,
- Ağızda kuruma,
- İdrar kaçırma,
- Solunum problemleri,
- Erken dönemde kalp atım sayısında artış, geç dönemde azalma,
- Nöbetler,
- Bilinç değişiklikleri,
- Koma.
Trisklik antidepresan zehirlenmesi tanısı:
Tanı anamnez ve EKG bulguları ile rahatlıkla konabilir. EKG’de QRS süresi uzamıştır.
Trisiklik antidepresan zehirlenmesi tedavisi:
- Hastanın vital bulguları kontrol edilir. İhtiyaç varsa solunum desteği sağlanır. Damar yolu açık tutulur. Nöbetler için benzodiazepinler kullanılabilir.
- Aktif karbon ile gastrik lavaj uygulanabilir.
- Hasta kalp ritm bozuklukları açısından izlenir.
Geçici seratonin geri alım inhibitörleri (SSRI) zehirlenmesi:
Son dönemde depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete tedavisinde daha sık kullanılmaya başlanan, trisiklik antidepresanlara göre daha iyi tolere edilebilen ve toksik etkileri daha az olan bir ilaç grubudur. Sitalopram, fluoksetin, fluvoksamin, paroksetin, sertralin ve zimelidin bu grupta yer alır.
Seratonin reseptörlerinin aşırı uyarılmasına bağlı olarak Seratonin Sendromu gelişebilir. SSRI dışında birçok ilaç seratonin sendromu geliştirebilir.
SSRI zehirlenmesi için gerekli dozlar:
Günlük alınması gereken dozun 30 katından fazla alımı durumunda zehirlenme belirtileri görülür. 50-75 kat daha fazla alımda kusma, ellerde titreme gelişebilir. 150 kat ve daha fazla alımda, ilave olarak başka ilaçların da fazla alımı varsa ölümcül olabilir.
SSRI zehirlenmesi belirtileri:
- Fluoksetin: Yüksek dozlarda dahi semptom vermeyebilir. En sık bulantı, kusma, uyku hali, titreme, ajitasyon, kalp atım sayısında artma görülür.
- Sertralin: Yüksek dozlarda dahi semptom vermeyebilir. En sık bulantı, kusma, uyku hali, ajitasyon, titreme, kalp atım sayısında artma veya azalma görülür.
- Paroksetin: Bulantı, kusma, uyku hali, titreme, baş dönmesi, kalp atım sayısında artma görülebilir.
- Fluvoksamin: Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, baş dönmesi, uyku hali, titreme, göz bebeklerinde büyüme, kalp atım sayısında artma görülebilir.
- Sitalopram: SSRI grubu ilaçlar içinde en toksik olanıdır. 600 mg’a kadar dozda alım durumunda hafif belirtiler (bulantı, kusma, titreme, uyku hali, başdönmesi, kalp atım sayısında artma), 600 mg üzeri alımlarda ilave olarak kalp ritm bozuklukları, nöbetler görülebilir.
SSRI zehirlenmesi tanısı:
Tanı anamnez, fizik muayene, EKG bulguları ve diğer toksikolojik testlerle konulabilir. EKG’de QT uzaması olabilir.
SSRI zehirlenmesi tedavisi:
Hastanın vital bulguları takip edilir. Genellikle ihtiyaç olmamakla birlikte, ihtiyaç varsa solunum desteği, damar yolunun açık tutulması sağlanır. Aktif kömür ile gastrik lavaj gerekebilir. Genel olarak destek tedavisi uygulanır.
Beta bloker zehirlenmesi:
Beta bloker ilaçlar tansiyon yüksekliği, anjina pektoris, kalp ritm bozuklukları, migren, glokom gibi hastalıklarda kullanılır. Kalp hızını azaltır, tansiyonu düşürürler. Yüksek dozda tek sefer kullanım ile zehirlenme olabilir, bazı vakalarda ise başka ilaçlarla etkileşim zehirlenmelerden sorumlu olabilir.
Beta bloker zehirlenmelerinin çoğundan proranolol sorumludur.
Beta bloker zehirlenmesi için gerekli dozlar:
Günlük kullanım dozunun 2-3 katı dozlarda zehirlenme belirtisi görülür.
Beta bloker zehirlenmesi belirtileri:
- Tansiyon düşmesi,
- Tansiyon yüksekliği (pindolol, asebutolol, seliprolol ve oksprenolol),
- Kalp atım sayısında azalma,
- Kalp atım sayısında artma (pindolol, asebutolol, seliprolol ve oksprenolol),
- Kalp ritm bozuklukları,
- Kalp yetmezliği,
- Bilinç bozuklukları,
- Bayılma,
- Görme bozuklukları,
- Aşırı terleme,
- Nöbetler,
- Kan glukoz düzeyinde düşme,
- Solunum problemleri,
- Koma.
Beta bloker zehirlenmesi tanısı:
Tanı anamnez, fizik muayene ve genel toksikolojik testler, EKG ile konur.
Beta bloker zehirlenmesi tedavisi:
Hastanın vital bulguları değerlendirilir. İhtiyaç varsa solunum desteği verilir. Damar yolu açık tutulur. Kan gazları ve glukoz düzeyi takip edilir. Aktif karbon ile gastrik lavaj yapılabilir. Tedavi temelinde destek tedavisi şeklindedir.
Kalsiyum kanal blokerleri zehirlenmesi:
Kalsiyum kanal blokerleri tansiyon yüksekliği, anjina pektoris ve kalp ritm bozuklukları tedavisinde kullanılan ilaçlardır.
Yüksek doz ilaç kullanılması ya da intihar amaçlı kullanım nedeniyle kalsiyum kanal blokerleri zehirlenmesi gelişebilir. En sık amlodipin, verapamil ve diltiazem zehirlenmesine rastlanır. Kalsiyum kanal blokerleri diüretikler veya nitrat ile birlikte kullanıldığında etkisi artar ve zehirlenme riski de artar.
Kalsiyum kanal blokerleri zehirlenmeleri için gerekli dozlar:
- Verapamil için minimum toksik doz 720 mg, ortalama toksik doz 2.708 mg,
- Diltiazem için minimum toksik doz 420 mg, ortalama toksik doz 2.167 mg,
- Nifedipin için minimum toksik doz 50 mg, ortalama toksik doz 245 mg’dır.
- Uzun dönem etkili kalsiyum kanal blokerlerinde günlük alınan dozun iki katı alımda zehirlenme belirtileri görülebilir.
Kalsiyum kanal blokerleri zehirlenmelerinde belirtiler:
- Şiddetli hipotansiyon,
- Kalp atım sayısında azalma,
- Kalpte ritm bozuklukları,
- Bulantı, kusma,
- Kan glukoz düzeyinde artma,
- Bilinç bozuklukları,
- Bayılma.
Kalsiyum kanal blokerleri zehirlenmelerinde tanı:
Tanı anamnez ve fizik muayene bulguları ile konabilir. Toksikolojik testler yardımcıdır. EKG’de PR ve QT süresi uzar.
Kalsiyum kanal blokeri zehirlenmelerinde tedavi:
- Hastanın vital bulguları değerlendirilir. İhtiyaç varsa oksijen desteği sağlanır, damar yolu açık tutulur.
- Antidot olarak kalsiyum kullanılır.
- Tedavi hastane şartlarında destek tedavisi şeklinde uygulanır.
Benzodiazepin zehirlenmesi:
Benzodiazepinler depresyon, anksiyete bozuklukları, uyku sorunları, nöbetler gibi geniş bir hastalık yelpazesinde kullanılan ilaç grubudur. Üç grupta değerlendirilir:
Kısa etkili: Midazolam, triazolam.
Orta etkili: Oksazepam, alprazolam, lorazepam, temazepam, nitrazepam, flunitrazepam.
Uzun etkili: Diazepam, klordiazepoksid, klorazepat, prazepam, halazepam, medazepam, flurazepam, kuazepam.
Benzodiazepin zehirlenmesi belirtileri:
- Uyku hali,
- Görme bozuklukları (çift görme vs),
- Konuşma bozuklukları,
- Baş dönmesi,
- Ataksi,
- Bilinç bozuklukları,
- Nöbetler,
Çoğunlukla ölüm görülmez.
Benzodiazepin zehirlenmesinde tanı:
Hastalığın tanısı anamnez, fizik muayene, kan ve idrarda benzodiazepin veya metabolitlerinin seviyelerinin tespiti ile konur.
Benzodiazepin zehirlenmesi tedavisi:
Hastanın vital bulguları değerlendirilir. İhtiyaç varsa solunum desteği verilir, damar yolu açık tutulur. Aşırı doz alımlarda antidot olarak Flumazenil kullanılır.
Opioid zehirlenmesi:
En sık bağımlılık etkenlerindendir. Tıpta analjezik ve hafif sedasyon yapıcı etkisinden yararlanılır. Ancak çoğunlukla kötüye kullanım mevcuttur. Hayati tehlike oluşturabilen ciddi yan etkilere sahiptir.
Genel olarak üç gruba ayrılır:
- Doğal opioidler: Morfin, kodein
- Semi-sentetik opioidler: Eroin, oksikodon, hidromorfin
- Sentetik opioidler: Petidin, fentanil, tramazol, metadon
Opioid zehirlenmesi belirtileri:
- Bulantı, kusma,
- Ciltte kaşıntı, ürtiker,
- Konuşma bozukluğu,
- Ellerde titreme,
- Solunum güçlüğü,
- Tansiyon düşmesi,
- Kan glukoz seviyesinde düşme,
- Kalp atım sayısında azalma,
- Kaslarda kasılma,
- İşitme sorunları,
- Gözlerde miyozis (göz bebeğinde küçülme),
- Nöbetler.
Opioid zehirlenmesinde tanı:
Hastalığın tanısı iyi bir anamnez ve fizik muayene ile konulabilir. İdrarda opioid taraması, karaciğer, böbrek fonksiyonlarının izlenmesi gerekir.
Opioid zehirlenmesinde tedavi:
- Hastanın vital bulguları değerlendirilir. Solunum desteği, damar yolunun açık tutulması, kalp hastalıkları açısından takip gerekir.
- Antidot olarak naloksan verilir.
- Destek tedavisi uygulanır.
Fotoğraf: Suzy Hazelwood