Hemoroid, basur sorunu

Hemoroid (basur) anüs çevresinde veya içinde, damarlardan kaynaklanan, ele gelen şişliklerdir. Hemoroid bazen şiddetli ağrı, kanama ile kendini gösterebilen, insanların hayatlarını zorlaştırabilen ve bazen de ciddi komplikasyonlar oluşturabilen bir hastalıktır. 

Rektum kalın bağırsağın son kısmıdır ve anüs ile dışa açılır. Ortalama 12-15 cm uzunluğunda, damarlar, sinirler, erkeklerde prostat, mesane ile, kadınlarda vajen arka duvarı, serviks ile komşudur. İnce bir mukoza ile kaplıdır. Gaz ve gayta çıkışında önemli rol oynar. İstemsiz çıkışları engellemek için sfinkter denilen kas yapısı mevcuttur. Prostat hastalıklarının tanı ve tedavisinde önemli bir yerleşime sahiptir. Ayrıca karın içi kanama veya sıvı birikimlerinin tanı ve tedavisinde, komşuluk yaptığı bazı boşluklara ulaşmak açısından rektum kullanılır.  Bağırsak hastalıklarının tanısında kullanılan endoskopi işlemi için giriş yeridir.  

Rektum vücudun bol kanlanan bölgelerindendir. Bazı sebeplerle buradaki damar yapısının belirginleşmesi durumuna hemoroid denir. Damarların belirginleşmesi damar yapısının zamanla zayıflamasından, artan karın içi basınca bağlı olarak rektumdaki atardamar ve toplardamarlar arasında tersine kan dolaşımından veya çeşitli nedenlerle sfinkter yapısındaki gevşemeden kaynaklanabilir. Özellikle iç hemoroidler bu faktörlerin ortak şekilde etkilemesinden kaynaklanabilir.  



Basur toplumlarda sık görülen bir hastalıktır. Görülme sıklığı toplumların fiziksel aktivite durumu, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Hastalığın daha özel bir bölgede olması, tanı ve tedaviyi geciktirebilir. 

Hemoroidin nedenleri: 

Hemoroid, basur oluşumunu tetikleyen bazı sebepler şunlardır: 

  • Beslenme alışkanlıkları: Özellikle düşük lifli gıdalar gaytanın sertleşmesine neden olur. Sert gaytanın çıkarılması için daha fazla ıkınmaya ve rektum yapısının hasar görmesine neden olabilir. 
  • Kabızlık veya ishal: Kabızlık da gaytanın uzun süre bağırsakta kalması ve sertleşmesine neden olur. Ayrıca ishal sık sık ıkınma, rektum damarlarının sürekli baskıya maruz kalması nedeniyle hemoroid nedeni olabilir. 
  • Tuvalet alışkanlıkları: Uzun süre tuvalette oturmak hemoroid gelişimine neden olabilir. 
  • Ailesel alışkanlıklar: Çocukların anne babalarından aldıkları beslenme ve tuvalet alışkanlığı öğretisi de ileri yaşlarda hemoroid gelişimine zemin hazırlayabilir. 
  • Gebelik: Hamilelik döneminde karında fetusun oluşturduğu basınç rektum damarlarında genişlemeye neden olabilir. 
  • İleri yaş: Yaşla birlikte rektum yapısındaki değişiklikler, damar yapılarının zayıflaması hemoroid oluşumunu hızlandırabilir. 
  • Hastalıklar: Karın içi basıncı artıran hastalıklar, damarlardaki basıncın artışına neden olan durumlar da hemoroid için etken olabilir. 
  • Uzun süreyle oturma gerektiren meslekler (memur, şoför vs), 
  • Ağır yük kaldırma, 
  • Uzun süre ayakta kalmak, 
  • Fiziksel aktivite azlığı, 
  • Kronik öksürük. 



Hemoroidin türleri:

Hemoroidler üç grupta değerlendirilebilir: 

  • İç hemoroid: Anal kanalın iç kısmında yer alan dışardan fark edilmeyen hemoroid türüdür. Anal kanaldan dışarı çıkma durumuna göre dört evrede değerlendirilir: 
    • Evre 1: Anal kanal içindedir, anüs dışına çıkmaz, rahatsızlık hissi verir, ağrı yoktur, kanama olabilir. 
    • Evre 2: Ikınma, öksürme, gayta çıkarma sırasında anüs dışına çıkar, bu işlem bitince kendiliğinden içeri girer. Kanama olur. Anüsten akıntı olabilir.  
    • Evre 3: Anüs dışına çıkmış hemoroid vardır, kendiliğinden içeri girmez, elle içeri sokmak gerekir. Kanama, anüs çevresinde kaşıntı yapar. 
    • Evre 4: Anüs dışına çıkmış hemoroid vardır. Kendiliğinden içeri girmez, elle de içeri sokulamaz. Kanama, anüs çevresinde kaşıntı ve ağrılı kitle vardır.  
  • Dış hemoroid: Anal kanalın dış kısmında yer alan ve dışardan fark edilebilen hemoroid türüdür. Ağrılı olabilir, kaşıntı, kanama olabilir. Kendiliğinden içeri girmez, elle de anal kanal içine sokulamaz.  
  • Karışık tip: Anal kanalın hem iç kısmında hem de dış kısmında hemoroid vardır. Dışardan fark edilebilir. 

Hemoroidin belirtileri:

  • Kanama: Gayta yaparken veya gayta sonrasında kanama olabilir. Taze, kırmızı kan şeklinde olur. Gayta sonrası damla şeklinde kanama olabilir, nadiren fışkırır tarz da kanama olabilir. Çoğunlukla sağlık kuruluşuna başvuru nedenidir.  
  • Ağrı: İç hemoroidlerde ağrıya fazla rastlanmaz.  Dış hemoroidlerde ise gayta esnasında veya sonrasında ağrı olabilir. 
  • Ele gelen kitle: İç hemoroidlerde özellikle ıkınma, öksürme, uzun süre eğır ayakta kalma, ağır egzersiz, gayta çıkarma vs esnasında ele gelen kitle görülürken, dış hemoroidlerin çoğunda kitle vardır.   
  • Kaşıntı: Özellikle anüs dışına çıkan hemoridlerde ciltte kaşıntı, tahriş, kalınlaşma görülebilir. 
  • Gayta sonrası rahatlayamama, 
  • Tromboz: Hemoroidin uzun süre anüs dışında kaldığı durumlarda bazen pıhtı sonucu damar tıkanıklığı olur, şişlik iyice artar, şiddetli ağrı oluşur. Kanlanamamaya bağlı olarak ülser ve gangren riski vardır.  



Hemoroidin teşhisi:

Uygun tedavi için doğru tanı önemlidir. Tanı da en önemli aşama eksiksiz bir anamnez almaktır. Kanama varsa rengi, oluş zamanı sorgulanır. Tromboz gibi olası koplikasyon sorgulanır. 

Muayene de ele gelen kitle araştırılır. Rektal muayene tanıda önemlidir. Rektal muayene de hastadan diz-dirsek pozisyonunu alması istenir. Kalçalar ayrılarak rektal tuşe uygulanır. Bazı hastalarda rektal tuşe ile de fark edilmeyen iç hemoroid olabilir. Şüphelenilen vakalarda anoskop ile bakılabilir. 

Hemoroid tedavisi:

Tedavi hemoroidin şiddetine, komplikasyon olup olmamasına göre değişir.  

Tromboz veya diğer komplikasyonlar oluşmamış hastalarda ilaç tedavisi uygulanabilir. Daha hafif vakalar evde uygulanacak yöntemlerle de toparlayabilir. Ancak şiddetli veya komplikasyon gelişmiş vakalarda cerrahi tedavi tercih edilir. 

Hemoroid için öneriler: 

  • Beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi: Bol su içmek, lifli gıdalar tüketmek, baharatlı ve acı gıdalardan uzak durmak, kafeinli yiyecek ve içeceklerin (çay, kahve, kola vs) tüketilmemesi, 
  • Tuvalet alışkanlığının düzenlenmesi: Tuvalette uzun süre oturmamak, kabızlık durumunda müdahale etmek, uzun süre ıkınmanın engellenmesi, gayta sonrası nemli tuvalet kağıdı ile silmek, çok sert silmemek, 
  • Oturma banyoları: Kaşıntı ve ağrıyı azaltır. 
  • Hijyen: Ele gelen kitle varsa temiz ve kuru tutulması, 
  • Buz uygulama: Ağrı varsa bir havluya ya da beze sarılmış buz paketleri rahatlatabilir, 
  • Egzersiz: Düzenli egzersiz hemoroid gelişimini önler, var olanların iyileşmesini hızlandırır.  

Hemoroidin ilaç tedavisi: 

  • Kabızlık varsa tedavi verilir (oral laksatif), 
  • Lokal anestezikli kremler: Kaşıntı, ağrı varsa lidokain, tetrakain, ametokain veya pramoksin içeren lokal anestezikli kremler kullanılabilir. Birkaç günden uzun kullanılmaması önerilir. 
  • Kortikosteroid: Lokal anestezik, antibakteriyeller ile birlikte kortikosteroidlerde lokal olarak uygulanabilir. 
  • Toplardamar düzenleyici ilaçlar: Flebotrofik (toplardamar düzenleyici) ilaçlar, toplardamar basıncını düzenler, lenf drenajını sağlayarak kanın düzenli dolaşmasını bir alanda birikmemesini sağlar.   

Hemoroidin diğer tedavileri: 

  • Skleroterapi: Uzun yıllardır hemoroid tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Hemoroid çevresine sklerozan madde uygulanarak kanlanmanın bozulması amaçlanır. Erken evre hemoroidler için etkili bir tedavi yöntemidir.  
  • Rubber band ligasyonu: Hemoroid memesi denilen çıkıntılı kısmın tabanına özel bir lastik bant yerleştirilir. Bu şeklide o bölgenin kanlanmasının bozulması, beslenmenin önlenmesidir. Kanlanamayan hemoroid memesi bir hafta sonra düşecektir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde önerilmez. Ağrı, kanama, nekroz ve ülser riski vardır. 
  • Kriyoterapi: Sıvı nitrojen uygulaması ile hemoroid dokusunun kanlanmasının bozulması amaçlanır. Pahalı ve doz ayarlaması zor bir yöntemdir.  
  • İnfrared koagulasyon: Bu yöntemle çevre dokulara zarar vermeden, özel bir alet yardımı ile hemoroid de koagulasyonun sağlanması amaçlanır. Erken evre hemoroidlerde etkili sonuçlar alınabilir. 
  • Lazer koagulasyon ve eksiyon: Özel cihazlarla uygulanan, ağrıyı, kanamayı ve ödemi azaltmayı amaçlayan bir yöntemdir.  Özellikle ileri evre hemoroidlerde kullanılır. Ancak diğer tedavilere bir üstünlüğü yoktur. 
  • Cerrahi tedavi



Cerrahi hemoroidektomi: 

Hemoroid genellikle hayati risk oluşturan bir hastalık değildir. Bu nedenle cerrahi öncesi iyi bir planlama yapılabilir. Hemoroid alanı, türü, büyüklüğü, hastanın kullandığı ilaçlar, diğer hastalıkları iyi araştırılmalıdır.  

Cerrahi tedavi lokal, spinal ya da genel anestezi altında uygulanabilir. Cerrahi hemoroidektomi açık ya da kapalı şekilde yapılabilir. Uygun pozisyonda anal kanaldan girerek hemoroid dokusu alınır. Gerekli önlemler alındığında (tampon, ağrı kesici vs) kanama ya da ağrı gibi cerrahi sonrası komplikasyonlar beklenmez.  Stapler hemoroidopeksi de yeni cerrahi tekniklerden birisidir.  

Aşağıdaki video ile hemoroid hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Fotoğraf: MART PRODUCTION          

Scroll to Top