Guatra genel bakış

Guatr nedir?

Guatr, tiroid bezinin büyümesidir. Tiroid bezi vücudumuzun en büyük endokrin organıdır. Boynumuzda, trakeanın ön alt bölgezinde göüğs kemiğine yakın yerleşimlidir. Tiroid hormonlarını salgılar. Tiroid bezi yukarıdan aşağıya 4-4,8 cm, enine 1-1,8 cm ve önden arkaya doğru da 0,8-1,6 cm boyutlarındadır.  

Tiroid bezi çeşitli nedenlerle büyüyebilir. Normalde erkeklerde kadınlardan biraz daha büyüktür. Tiroid bezi aşırı büyür ve boyundan aşağıya göğüs kemiğinin arkasına doğru ilerlerse, buna retrosternal guatr denir. Guatr gelişme ihtimali erkeklere göre en az 4 kat daha fazladır. 

Guatr tiroid hormon düzeyleri ile de ilişkilendirilebilmektedir. Guatr hastalarında hipotiroidizm, normal tiroid seviyeleri olan ötiroidizm veya hipertiroidizm görülebilir. Guatr hastalarında tiroid bezinde nodüller olabilir veya olmayabilir. Nodül varsa bunlar tek olabilir veya multinodüler olabilir. 

Tiroidin büyümesi herhangi bir sebebe bağlı olrak gelişen iltihaplanma sürecinin bir sonucudur. Bu nedenle inflamasyonun düzelmesi ile tiroid büyümesi azalır. Bu yüzden guatr terimi, tiroid bezindeki bozukluğu tanımlamak için kullanılmaz. Guatr bir belirtidir. İnflamatuar tiroid bozukluğunun belirti ve bulguları arasındadır. 

Tiroid bezinde tiroid hormonlarının üretilmesini engelleyen herhangi bir patolojik durum geliştiğinde, tiroid follikülleri vücudun ihtiyacı olan tiroid hormon seviyesini sağlayabilmek için büyümeye başlar. Guatr aslında tiroid bezinin bu duruma uyum içi cevabıdır, reaksiyonudur. 

Tiroid bezi büyümesinin (guatrın) en sık olası nedenleri: 

  • Konjenital sebepler 
    • Doğuştan tiroid hormonu sentezi kusurları 
    • Doğuştan hipotiroidizm 
    • Doğum sonrası tiroidit gelişmesi 
  • Sonradan gelişen sebepler 
    • Fizyolojik sebepler 
    • Ergenlik dönemi 
    • Hamilelik 
  • Patolojik sebepler 
    • Tiroid hastalıkları 
    • Diffüz guatr 
    • Ötiroid guatr 
    • Endemik veya sporadik diffüz guatr 
  • İlaca bağlı guatr 
  • Hormon sentez anormalliklerine bağlı guatr 
  • Tiroiditlere bağlı guatr 
    • Akut tiroiditler 
    • Subakut tiroiditler 
    • Kronik tiroiditler 
    • Radyasyon tiroiditi 
    • Hashimoto tiroiditi 
    • Doğum sonrası portpartum tiroidit 
  • Hipotiroid guatr 
  • Kretenizm 
  • Juvenil hipotiroidizm 
  • Tiroidit ve Hashimoto hastalığı 
  • Radyasyon tiroiditi 
  • Hormon sentez anormallikleri 
  • Hipertiroid guatr 
  • Graves hastalığı 
  • Subakut tiroidit (De Quervain tiroiditi)
  • Multinodüler guatr (endemik veya sporadik olabilir) 
  • Toksik multinodüler guatr 
  • Non toksik multinodüler guatr 
  • Soliter nodüler guatr 
  • Toksik nodüler guatr 
  • Non toksik nodüler guatr 
  • Benign non toksik nodüler guatr 
  • Radyasyon 
  • Genetik faktörler 
  • İnsülin direnci
  • Metabolik sendrom
  • Malign non toksik nodüler guatr
  • Coğrafi sebepler (endemik guatr) 
  • İyot eksikliği 
  • Sporadik (rastgele) sebepler
  • Genetik faktörler 
  • TSH salgılayan hipofiz adenomu 
  • Tiroid hormonu direnç sendromları 
  • Gonadotropin salgılayan tümörler 

Guatrın en yaygın nedeni iyot eksikliğidir. Diyetteki iyot alımına bağlı olarak dünyanın farklı bölgelerinde endemik guatr bölgeleri mevcuttur. Bu bölgelerde guatr ile birlikte hipotiroidi, hipertiroidi, tirotoksikoz, tiroidit veya tiroid kanserleri gibi diğer tiroid hastalıkları da daha sık görülmektedir.  

Ergenlik veya hamilelik dönemince vücudun artan ihtiyaçlarına göre tiroid hormon seviyesini artırmak gerekebilir ve bu durumda tiroid bezi kendini geliştirebilir. 

Lityum, diyet guatrojenleri ve endokrin bozucu bazı ilaçlar tiroid hormonu üretimi aşamalarından herhangi birisini bloke edebilir. Bu durumda kandaki tiroid hormon dengesini sağlayabilmek için hipofiz bezinden daha fazla TSH salgılanır. Artan TSH seviyesi tiroid bezlerinin daha fazla çalışmasını sağlar. Daha fazla çalışan tiroid bezlerinin follikülleri büyümeye başlar.  

Amiodaron, interlökin-2, sunitinib, sorafenib, ipilimumab, pembrolizumab ve nivolumab gibi ilaçlar da tiroidite ve dolayısıyla guatra neden olabilir. Ayrıca Tiyosiyanat, perklorat ve NO3- gibi kimyasallar da tiroid hormon metabolizmasında aksaklıklara neden olarak tiroid bezinin daha fazla çalışmasına ve büyümesine neden olur. 

Fitalatlar, izoflavonlar ve organoklorürler, manyok, sorgum, mısır, darı gibi siyanojenik glikozitler veya lahana, lahana, Brüksel lahanası, karnabahar, alabaşlar, rutabaga, hardal gibi tiyoglukozitler içeren belirli gıdalar da benzer etkilerle guatra neden olabilmektedir. 

Otoimmün tiroid hastalıklarında guatr ilk semptom olabilir. Otoimmün tiroid bozukluklarında görülen hipotiroidizme cevap olarak tiroid bezi kendini geliştirmek zorunda kalır. Daha fazla tiroid hormonu üretebilmek için tiroid follikülleri büyümek zorunda kalır. 

Kalıtsal faktörlere bağlı olarak da, ailesinde tiroid hastalığı olan klişilerin kendisinde de tiroid hastalığı gelişme ihtimali artmaktadır. Bu bir çeşit yatkınlık olarak da ifade edilebilir. 

Guatrın belirtileri: 

Guatr yavaş büyüyen bir tablo olduğu için hastalar genellikle estetik sebeplerle hekime başvurur. Çünkü vücudun ihtiyacı olan tiroid hormonu dengesi çoğunlukla sağlanmıştır. Hasta genellikle boyunda kitle şikayetiyle hekime başvurur. Ancak guatr gelişen hastalarda hipotiroidizm veya hipertiroidizm mevcut ise bu durumlara has semptomlar ve klinik tablo gelişebilir. Hipotiroidizm veya hipertiroidizmin kendi belirtileri tabloya hakim olur. 

Hızlı büyüyen guatr durumları, tiroid bezinin içinde kanama olması, akut inlamatuvar durumlar veya maligniteye bağlı olabilir. Hızlı büyüyen guatrlarda etrafa ve göğüse bası gelişebilir. Hastada boyun ağrısı, nefes darlığı, hareket kısıtlılığı, yutma güçlüğü veya damarlarda patolojiler gelişebilir. Nadiren Horner sendromu gibi nörolojik semptomlar da görülebilir. 

Bazı guatr tiplerinde semptom gelimeyebilir. Bunlar genellikle endemik guatr, sporadik guatr, ilaca bağlı guatr, tirotoksikoz başalgıç dönemi, Hashimoto tiroiditi gibi durumlardır.  

Hastalarda halsizlik, kilo artışı, soğuğa tahamülsüzlük, ciltte kuruluk veya eklem ağrıları varsa hipotiroidizm daha olası tablodur. Bazı tiroiditlerde, anormal tiroid sentezi ile ilerleyen guatrlarda, ilaca bağlı guatrlarda veya multinodüler guatrda bu durum gelişebilir.  

Tirotoksikozis gelişen hastalarda halsizlik, sıcağa tahammülsüzlük, çarpıntı, kilo kaybı ve ekzoftalmus denilen göz kürelerinin büyümesi olabilir.  

Yutkunmada güçlük veya yutkunma sırasında ağrısı olan hastalarda guatr varsa, De Quervain tiroiditi gibi subakut tiroiditler, kanser, kanama, ademon veya kist olabilir. Adenom veya kistlerdeki inflamatuvar değişiklikler de bu tabloyu tetikleyebilir. Yutma güçlüğü kronik tiroiditler veya kansere bağlı yemek borusuna bası ihtimalini de akla getirmelidir. Eğer tiroid aşırı büyümüşse kanser vs olmadan da yemek borusuna baskı yapabilir. 

Guatr ilerlemişse ve tiroid bezi trakea veya bronşlara kadar bası yapıyorsa hastalarda nefes darlığı gelişebilmektedir. 

Guatr ile birlikte görülen hastalıklar da ayrıca değerlendirilmelidir. Örneğin guatr ile birlikte romatoid artrit gelişen hastalarda Addison hastalığı olma ihtimali de vardır. 

Yenidoğan veya çocukluk döneminde boyun veya yüz bölgesine aşırı radyasyon alan çocuklarda tiroid kanserleri veya multinodüler guatr ihtimali unutulmamalıdır. 

Guatrın teşhisi: 

Muayene ile guatr olduğu tespit edilen hastalarda altta yatan ana neden ve hastanın kliniğini etkileyen diğer tüm faktörler değerlendirilmelidir. Hastanın tiroid hormon profili incelenir. Hipotiroidi veya hipertiroidi değerlendirilir.  

Hastanın tiroidi muayenede sert ve tahta gibi ise malignite veya Riedel tiroiditi (Riedel struması) açısından değerlendirilmelidir. Tiroid bezi diffüz ve simetrik olarak büyümüş ise, endemik veya sporadik guatrlar, tiroiditler, Graves hastalığı veya neonatal guatr akla gelir. 

Tiroid bezinde kan damarları çok güçlü olduğundan, dinleme ile tiroid bezinde üfürüm tespit edilmesi halinde hipertiroidizm akla gelebilir. 

Tiroid bezinin ultrasonografik değerlendirmesinde, multinodüler büyüme varsa, karsinom veya kronik tiroiditler olma ihtimali vardır. Soliter nodüller görülmesi toksik veya non toksik durumları, adenom veya karsinomları veya kistleri akla getirir. 

Hastada guatr ile birlikte boyunda lenfadenopati de varsa Hashimoto tiroiditi veya kanserleri akla getirir.  

Tiroid bezi sabit ve hareket etmiyorsa çoğunlukla tiroid kanserleri veya bazı tiroiditleri akla getirir. Ancak ses kısıklığı olan hastalarda öncelikle tiroid maligniteleri ve Hashimoto hastalığı açısından ayrıntılı değerlendirme gereklidir. 

Guatr olan hastalarda tiroid hormonlarının değerlendirilmesi ile birlikte diğer hematolojik testler de birlikte değerlendirilir. Özellikle trombosit sayıları ve lökosit sayısının azlığı  tirotoksikozda sık görülmektedir. 

Tiroglobulin antikorları da tiroid profili ile birlikte yaygın kullanılan testlerdir. Özellikle Hashimoto hastalığı düşünülen hastalarda tiroglobulin antikorlarının yüksekliği tipiktir.  

Tiroid ultrasonografisi tiroid bezinin büyüklüğünün belirlenmesi, nodül varlığı, folliküler yapıları, kapsülü, bası bulguları, kist olup olmadığı gibi araştırmalar için değerlidir. 

Guatr ile birlikte diğer organ bozuklukları varsa (hepatit, nefroz vb.) veya hastanın şüpheli ilaç kullanım öyküsü varsa tiroksin bağlayan globulin testi yapılabilir.  

Radyoaktif iyot alımı testi, tiroid bezinin iyot alım düzeyine göre follikülerin aktif veya pasif olduğuna dair yorum katabilir.  

İyot 131 ile tiroid sintigrafisi toksik veya non toksik guatrların ayırt edilmesinde faydalı olabilmektedir. Özellikle küçük yaşlarda baş ve boyun bölgesine radyoterapi uygulanmış hastalarda değerlendirilebilir. 

Bazı hastalarda ince iğne aspirasyon biyopsisi ile kesin tanı gerekebilir. Fibrozis ile seyreden bazı hastalarda klasik cerrahi biyopsi gerekebilir. 

Bazı hastalarda daha ileri tetkikler gerekebilmektedir. Solunum fonksiyon testleri, göğüs röntgeni, Baryumlu yutma testleri, bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans görüntüleme, Teknesyum ile tiroid sintigrafisi, serum kalsiyum ve fosfor seviyeleri, TRH stimulasyon testi, perklorat testi, tiroidi stimule eden immünglobulinler, laringoskopi, genetik testler, bazı çocuklarda işitme ve tat testleri gibi testlere gerek olabilmektedir. 

Guatrın tedavisi: 

Guatrın tedavisinde öncelik etrafa baskıyı azaltmak ve hastanın tiroid hormon dengesini sağlamaktır. Baskıyı azaltmak için cerrahi tedavi değerlendirilebilir. Hipotiroidizm gelişen hastalarda ağızdan tiroid hormon desteği verilebilir. Her durumda tiroid bezinde malignite olmadığı netleştirilmelidir. 

Guatrın tedavisi esasen guatra neden olan esas nedene ve hastanın kliniğine göre değişmektedir. Malignite ihtimali olan hastalarda cerrahi tedavi önceliklidir. Tiroid büyümesi devam eden hastalarda cerrahi tedavi düşünülebilir.  

 

Scroll to Top