Ektopik tiroidit

Ektopik tiroidit

Tiroid bezi, boynumuzda trakeanın önünde ve göğüs kemiğine yakın yerleşimli en büyük endokrin organımızdır. 20-30 gr ağırlığındadır. Tiroid hormonlarının salgılanmasını sağlar. Normalde elle hissedilemez.   

Tiroid bezi gebelikte bebeğin gelişimi aşamasında, fetal dönemin 3.-4. haftalarında gelişmeye başlar. Fetal dönemde ilk gelişen endokrin organımızdır. Gelişme aşamalarında, son konumu olan, bonumuzdaki trakea ön alt bölgesine inememesi halinde, gelişimin herhangi bir aşamasındaki yerinde kalmış olabilir. Bu duruma ektopik tiroid denir. Bu yerler ağızda dil tabanından, göğüs kafesi orta boşluğu olan mediastene kadar herhangi bir yer olabilir.  

Ektopik tiroid doğuştan tiroid hormon yetersizliği olan konjenital hipotiroidizmin sebeplerinden birisidir. Tiroid gelişim bozukluğudur. Ektopik gebeliğin sebeplerinin tamamına yakını embriyolojik dönemdeki genetik mutasyonlardır. Ektopik tiroid çok nadir rastlanılan bir durum olsa da tiroid hastalığı olan hastalarda görülme sıklığı 25 kata kadar artmaktadır. Her yaşta görülebilir. Çoğunlukla yenidoğan hipotiroidi taramalarında tespit edilir. En sık dil kökünde yerleşir. 

Ektopik tiroid hastaları genellikle tiroid hastalığı araştırması esnadında tiroid bezinin olmadığı veya ultrasonografi ile görülemediği ifade edilen hastalardır.  

Ektopik tiroid hastalığı genellikle semptom göstermez. Bazı durumlarda tiroid dokusunun yerleşim yerine bağlı belirtiler gelişebilmektedir. Bazen de yanlış yerleşimli tiroidin anormal patolojilerine bağlı semptomlar gelişebilmektedir. Ektopik tiroid dokusunun bulunduğu yerde baskı yapması ve yer kaplaması sebebiyle veya büyümesiyle etrafı genişletmesi sebebiyle semptomlar görülebilir. Dil kökünde ise nefes darlığı veya yutma güçlüğü gelişebilir. Trakea veya mediastende ise benzer semptomlar görülebilir. Ancak boyunda baskı yapan tüm durumlar ektopik tiroid olmadığından dolayı, diğer kitleler ve maligniteler açısından ayrıntılı değerlendirme yapılmalıdır. 

Ektopik tiroidin yetersiz gelişimi sebebiyle fonksiyonlarında da yetersizlik görülmektedir. Bu da hipotiroidizm belirtilerine neden olmaktadır. Yenidoğanlarda hipotiroidi taramaları bu nedenle çok önemlidir. Hipotiroidi tespit edilen bebeklerin ileri tetkiklerinde ektopik tiroid tespiti de mümkün olabilmektedir. 

Ektopik tiroidin teşhisi: 

Ektopik tiroidin teşhisi diğer tiroid hastalıklarında olduğu gibi tiroid hormon profili ile başlar. TSH, T3, T4 ve tiroglobulin değerlerinin incelenmesi gerekir. Ektopik tiroid hastalarında tiroid hormonlarında anormallikler olabileceği gibi normal değerlere de rastlanılabilir.  

Tiroid sintigrafisi de tiroidin yerinin tespiti için faydalı olabilmektedir. Ayrıca ultrasonografi, MRI veya bilgisayarlı tomografi görüntülemelerinin yapılması da gerekebilir. Malignite şüphesi olan durumlarda biyopsi gerekebilir.  

Ektoik tiroidin tedavisi: 

Doğuştan ektopik tiroidi olan hastalarda hipotiroidizm gelişebileceğinden dolayı düzenli takip edilmesi gerekir. Çünkü hipotiroidizm bebeğin zihinsel gelişimini ciddi düzeyde etkileyebilecek bir durumdur. İhtiyaç halinde tiroid destek tedavileri alınması gerekir.  

Ektopik tiroidi sonradan tespit edilen hastalarda da hastanın semptomları ve kliniğinin değerlendirilmesi önemlidir. Hastada tiroid hormon bozuklukları varsa, bozukluğun şekline göre tedavi yöntemleri değişebilir. Riskli hastalarda, malignite ihtimali varsa, kanama oluşmuşsa, kontrolsüz hormonal durumlar sürekli tekrarlıyorsa, ektopik tiroidin bulunduğu yerde ülser gelişmişse veya kozmetik nedenler gibi diğer nedenlerde, cerrahi tedavi uygulanabilir. Bu durumların hekim tarafından ayrıntılı değerlendirme neticesinde değişebileceği unutulmamalıdır. 

Ektopik tiroid dokuları, tiroglossal kist veya diğer baş boyun kanserleri ile karışabileceği için dikkatli incelenmesi gereken dokulardır. Ektopik tiroid dokusundan malignite gelişme riski %1 gibi düşük bir oran olsa da dikkatli takip gerektirir. Nadiren tiroidit gibi diğer komplikasyonlar da görülebilmektedir. Ektopik tiroid dokusu bulunan hastalarda semptomlar gelişmese dahi, süreç içerisinde diğer komplikasyonların gelişme ihtimali, zamanla doğru orantılı olarak artmaktadır. 

 

Scroll to Top