Diş çürüğü nedir?
Diş çürüğü genellikle yetersiz ağız hijyeni, diş fırçalama alışkanlığının olmaması, şekerli gıda tüketiminde artıştan kaynaklanan, şiddetli ağrı ile seyreden erken dönemde tedavi edilmediği takdirde enfeksiyon, abse ve diş kaybına neden olan bir hastalıktır.
Dişlerin parçalanması, boşluk oluşması durumudur. Dişlerin sert dokularının (mine, dentin ve segment) bakteriler tarafından üretilen asit aracılığı ile parçalanır. Yemeklerden veya ara atıştırmalardan sonra fırçalanmayan dişler üzerinde kalıntılar kalır. Özellikle yatmadan önce fırçalanmayan dişlerde sabaha kadar bu kalıntılardaki şeker parçalanır. Bunlar bakteriler için enerji üretir. Gündüz tükrük aracılığı ile bakteriler bir miktar azalırken, gece azalan tükrük üretimi bakteriler için üreme alanı oluşturur. Zaman içerisinde bakteriler dişlerin sert dokularını parçalayarak boşluklar oluşturur. Müdahale edilmediği takdirde boşluklar büyür, dişlerin kaybına, diş çevresindeki dokunun iltihaplanmasına, abse oluşumuna neden olabilir.
Diş çürüğünün genetik ve bazı hastalıklar ile kullanılan ilaçlardan da kaynaklanabileceğine dair yayınlar mevcuttur. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar (kabakulak, kızıl, kızamık vs), yetersiz beslenme, erken doğum, kronik solunum yolu hastalıkları da çocukluk çağı diş çürüklerinde araştırılan etkenler arasındadır.
Diş eti hastalıkları, özellikle diş eti çekilmesi diş çürüklerinin önemli nedenlerindendir.
Tükrük alınımını azaltan, ağız kuruluğuna neden olan bazı hastalıklar (Sjögren sendromu, diabetes mellitus ve sarkoidoz vs) veya ilaçlar (Antihistaminikler, antidepresanlar, kemoterapi ilaçları vs) diş çürüğüne neden olabilir.
Tütün ve tütün ürünleri kullanımı, diş üzerinde plak oluşumu, diş eti hastalıkları kanalıyla diş çürükleri için önemli bir risk faktörüdür.
Kurşun, kadmiyum gibi bazı ağır metallere maruz kalma da kalsiyumu taklit etme özellikleri nedeniyle diş çürüklerine sebep olabilir.
Diş çürüğü belirtileri nelerdir?
Diş çürüğü erken dönemde herhangi bir belirti vermeyebilir. Rutin diş kontrolünde diş yüzeyinde kireçli beyaz bir nokta izlenir. Bu beyaz nokta ilerleyen dönemde daha koyu bir renk alır, kahverengiye döner. Daha sonra bu alanda bir kavite (boşluk) oluşmaya başlar. Diş sinirlerinin geçtiği dentin tübüllerinin açığa çıkması ile diş ağrısı başlar.
- Diş üzerinde renk değişikliği, kahverengi siyah bir alan,
- Diş ağrısı,
- Sıcak veya soğuk hassasiyeti,
- Ağız kokusu,
- Yüzde, çenede, şişlik, kızarıklık,
- Baş boyun bölgesinde şişlik, abse oluşumu.
Diş çürüğü tedavi edilmezse ne olur?
Diş çürüğünün erken dönemde tanınması ve tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi uygulanmaz ise dişçevresi dokuların iltihabı, diş eti hastalıkları, kozmetik sorunlar oluşabilir. Diş kaybı ile sonuçlanabilir. Ayrıca ilerleyen enfeksiyona bağlı abse oluşumu, Kavernöz sinüs trombozu ve Ludwig angina gibi komplikasyonlar yaşamı tehdit edebilir.
Diş çürüğünün tanısı nasıl konur?
Düzenli diş kontrolleri diş çürüğünün erken dönemde tanınması ve tedavi edilmesi açısından son derece önemlidir. Diş hekiminiz muayene bulguları, ihtiyaç duyarsa röntgen (panoramik veya periapikal) kolayca teşhis edecektir. Ne kadar erken teşhis edilirse tedavi planlaması o kadar çabuk ve kolay yapılabilecektir.
Ne zaman diş hekimine başvurmalıyım?
Diş çürüğünde şüphelendiğiniz her durumda diş hekiminize müracaat ediniz. Diş çürüğünün önlenmesinde evde yapabileceğiniz uygulamalar olmakla birlikte, diş çürüğü ortaya çıktıktan ve özellikle belirtivermeye başlamasından sonra geriye döndürmek için evde yapabileceğiniz uygulamalar son derece sınırlıdır. Diş hekiminiz diş çürüğünün ilerlemesini durdurmak, şikayetlerinizi gidermek için en uygun tedavi seçeneğini size sunacaktır.
- Diş ağrısı,
- Ağız kokusu,
- Yüzde, çenede boyunda şişlik,
- Sıcak, soğuk yada tatlı gıdalar yerken veya içerken dişlerinizde hassasiyet,
- Dişinizde beyaz, kahverengi veya siyah noktalar varsa diş çürüğünden şüphe edip diş hekiminize başvurun.
Diş çürüğü tedavisi nasıl yapılır?
Diş çürüğü tedavi yönteminin belirlenmesinde en önemli faktörlerden biri dişte kavite oluşumunun olup olmadığıdır. Ayrıca diş etrafında şişlik, kızarıklık, abse oluşumu da tedavi yöntemini etkileyecektir.
Diş hekiminiz öncelikle diş muayenenizi gerçekleştirecek, sonra ihtiyaç duyarsa diş röntgeninizi isteyecektir. Muayene ve röntgen bulgularınıza göre diş çürüğünüzün olup olmadığını tespit eder. Diş çürüğü varsa seviyesini belirlemeye çalışır.
Erken dönem, sadece küçük beyaz noktaların olduğu aşamada evde uygulayacağınız tavsiyelerde bulunup çürük takibi isteyebilir.
İlerleyen çürüklerde kavite oluşmuş ise kavitenin doldurulması işlemi yapılır. Önce uygun anestezik madde ile diş bölgeniz uyuşturulur. Bu durum sizin yapılan işlem esnasında acı, ağrı hissetmenizi engellemeye yöneliktir. Bazı işlemler kısa sürede tamamlanabilirken bazıları daha uzun süre alacaktır. Yapılan işleme, yaşınıza, alerjik durumuza, ilave başka hastalığınızın olup olmadığına, kullandığınız ilaçlara göre uygun anestezik madde seçilir.
İşlem öncesinde hipertansiyon yada diyabet gibi kronik hastalığınız varsa, kanama problemleri yaşamamak için tansiyon ve kan şekeri düzeylerinizin regüle olması gerekmektedir. Bazı kalp hastalıklarında kullanılan kan sulandırıcı ilaçların doz ayarlaması yapılmalıdır. Tüm bunlar için diş hekiminiz hastalığınızı takip eden hekim ile koordine çalışmalıdır.
Antibiyotik tedavisi: Diş ve diş etrafı yapılarda herhangi bir enfeksiyon yada abse tespit edilirse dişe işlem uygulama öncesi bir süre antibiyotik tedavisi gerekebilir. Antibiyotik kullanma ihtiyacınızın olup olmadığına diş hekiminiz karar verecektir.
Topikal florür: Çok küçük çürüklerde diş yapılarını korumak, çürüğün ilerlemesini önlemek, bakterilerin yerleşimini engellemek için topikal florür uygulaması yapılabilir. Bu aşamada diş çürüğüne dolgu uygulaması hususu tartışmalıdır. Dolgu uygulamasının diş çürüğünün ilerlemesine katkı sağlayacağını iddia edenler mevcuttur.
Dolgu: Diş çürüğü kavite oluşturmuş ise bu durumda cerrahi işlem gerekir. Cerrahi işlem önce hasta koltuğa alınır. Anestezi işlemi uygulanır. Sonrasında kavite güzelce temizlenir. Bu sayede diş üzerinde bulunan çürük tabaka alınır, bakteriler temizlenir. Çürük kaldırıldıktan sonra, eksik diş yapısının, dişe tekrar fonksiyon kazandırmak ve estetik olarak düzenlemek için bir çeşit diş restorasyonu işlemine tabi tutulması gerekir. En basit yöntem dolgu malzemesi kullanarak dişin boşluk kalan kısmının doldurulmasıdır. Dolgu işlemi sonrası diş hekimi çenenizi açıp kapatarak dolgu yapılan dişin üst dişlerle olan ilişkisine bakar. Hastanın hissettiği rahatsızlığa göre kesme, alçaltma ve inceltme yapar.
Dolgu malzemesi dişin nerede bulunduğuna, neden tahrip olduğuna ve mevcut duruma göre farklılık gösterebilir. Kullanılan dolgu çeşitleri şunlardır:
Amalgam Dolgu: 100 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır. Dayanıklı ve ucuzdur. Ancak içeriğinde civa bulunur. Civanın olumsuz etkileri nedeniyle endişe uyandırmakta ve günümüzde çok fazla tercih edilmemektedir. Gümüş dolgu olarak da bilinir. 15-20 yıl ömürlüdür.
Kompozit Dolgu: Diş rengine uyum sağlar ve dayanıklıdır. Genellikle ön dişler için kullanılır. Amalgam dolgulara göre daha pahalı bir işlemdir. En fazla tercih edilen dolgu türüdür. 7-10 yıl ömürlüdür.
Cam İyonomer Dolgu: Daha çok çocuklarda kullanılır. Kompozit dolguya göre daha az dayanıklıdır ve diş rengine daha az uyum sağlanır. Genellikle ön dişlerde ve diş köküne inen çürüklerin tedavisinde kullanılır.
Altın Dolgu: Oldukça dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Dişe tam uyum sağlar. Pahalıdır. 20-30 yıl ömürlü olmakla birlikte hayat boyu kullananlarda mevcuttur.
Geçici diş dolgusu: Dişin iyileşmesi veya başka bir tedavi uygulaması için bir süreye ihtiyaç olduğu, busüre içerisinde hastanın ağrı hissinin azaltılması amacıyla kullanılır. Uzun süre dayanmaz, kısa sürede kırılır veya düşer.
Kanal tedavisi: Diş pulpasının çürük yada başka bir nedenle öldüğü durumlarda kanal tedavisi uygulanır. Kanal tedavisi ile dişin sinir ve damar dokuları dâhil pulpası, çürük ile birlikte alınır. Kanallar temizlenir ve kauçuk benzeri bir madde ile doldurulur. Kron yerleştirilebilir. Diş fonksiyonlarını yapmakla birlikte artık canlı değildir.
Diş çekimi: Dişin dolgu, kanal tedavisi vs uygulamalar ile kurtarılamayacağı durumlarda çürük dişin çıkarılması gerekir. Ancak çene de bir diş boşluğu beraberinde başka sorunlarda getirecektir. Estetik kaygılardan öte alınan dişin karşısında diş varsa uzama vs gösterebilir. Bu nedenle diş boşluğunun farklı yöntemlerle doldurulması gerekebilir.
Diş çürümesini önleme
Diş çürüğünü önlemenin en iyi yolu dişlerinizi ve diş etlerinizi mümkün olduğunca sağlıklı tutmaktır.
Bunu yapmak için:
- Ortalama olarak her altı ayda bir düzenli diş kontrollerinizi yaptırınız. Mümkünde diş kontrollerinize aynı diş hekimi ile devam ediniz.
- Diş fırçanızı her 3 ila 4 ayda bir veya kıllar yıprandığında değiştirin.
- Şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Özellikle akşamları alınan şekerli gıdalar dişlerde kalıntı bırakacaktır. Bu kalıntılar temizlenmezse zaman içerisinde diş çürüklerine sebep olacaktır. Şekerli gıdaların sadece yemek zamanlarında, ara sıra ve az miktarda tüketilmesi tavsiye edilir.
- Florürlü bir diş macunu ile dişlerinizi günde iki kez yaklaşık 2 dakika fırçalayın. Dişlerin fırçalanması esnasında diş etleri ve dilinde fırçalanması önerilir.
- Diş çürümesine karşı ekstra bir koruma katmanı eklemek için antiseptik veya florürlü ağız gargarası kullanabilirsiniz.
- Yiyecek, kalıntı ve plağı çıkarmak için her gün diş ipi veya diş arası fırçası kullanarak dişlerinizin arasını temizleyin.
- Sigara kullanmayın. Sigara hem dişlerde sararma nedeniyle kozmetik sorun oluşturacak, hem de diş problemlerini daha da kötüleştirecektir. Diş müdahaleleri sonrası içilen sigara kanama sürelerini uzatacaktır.