Çocuklarda travma sonrası stres bozukluğu  

Çocuklarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu  

Günümüzde çok sayıda çocuk ve ergen travmaya maruz kalmaktadır. Özellikle savaşlar, salgınlar, yıkıcı doğal afetler çocuk ve ergen psikolojisinde derin izler bırakmaktadır. Aileler bu büyük travmalarla mücadele ederken çocuklar ihmal edilebilmektedir. Bazen de onların biyolojik açıdan sağlıklı olduğunu görmek aileler açısından yeterli olabilmekte, psikolojik yönden ekilenimler göz ardı edilebilmektedir. Ancak yetişkinlerin dahi kabullenmekte zorlandıkları bu büyük travma, çocuklarda ilerleyen yaşlarında onları bırakmayacak olan ciddi psikolojik sorunları da beraberinde getirmektedir. 



Olağan hayatı olumsuz etkileyen olaylarda çocuk psikolojisi de gözardı edilmemeli, gerekli müdahaleler, uzman kişilerin desteği ile zamanında yapılmalıdır. Bu olaylar karşısında çocuk, yaşadığı çaresizlik, korku ve dehşet durumuna, olayı hatırlamama isteği, aşırı tepkiler verme, kaygı düzeyinde artma gibi yaklaşımlar gösterebilir. Bu durum, travma sonrası stres bozukluğu olarak değerlendirilir.  

Travma:  

Beklenen ancak ihmal edilen veya beklenmeyen olay ya da olaylar olabilir. Çocuğa direkt etki edebilir veya toplumun, çocuğun da içerisinde olduğu bir kısmını etkileyebilir. Çocuklarda sonrasında psikolojik olumsuz etkiler bırakabilen olaylar şunlar olabilir: 

  • Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, 
  • Savaşlar, 
  • Terör eylemleri, 
  • Trafik kazaları, 
  • Fiziksel veya cinsel istismar, taciz, 
  • Kaçırılma, 
  • Akran zorbalığı, 
  • Salgınlar, 
  • Büyük ameliyatlar, 
  • Ciddi hastalıklar (kanser, kalp yetmezliği vs), 
  • Kemoterapi gibi zorlu tedaviler, 
  • Uzun süren zahmetli tedaviler, 
  • Yas durumu (arkadaş, öğretmen kaybı), 
  • Ebeveyn kaybı, boşanmalar. 

Travma sonrası stres bozukluğu: 

Çocukta hayati tehlike oluşturmuş olabilen, dehşet, korku, endişe, kaygı hissi uyandıran travmatik olaya çocukların tepkisi farklı olabilir.  



Çocuğun yaşadığı travmanın tekrarlama ihtimali, travmanın etki alanı, travmanın devam ediyor olması, travmanın niteliği, travma ortamı, çocuğun yaşı, kişiliği, yetiştirilme şartları, gelişim özellikleri, aile yapısı, eğitim düzeyi, toplumsal inanışlar, çocuğun toplum içindeki değeri, gelenek ve görenekler, travma sonrası destek görüp görmemesi gibi bir çok faktör travma sonrası stres bozukluğu gelişimini etkileyebilir.  

Travma sonrası stres bozukluğunun, travmadan sonraki 2-6 hafta içerisinde ortaya çıkması beklenir. Ancak yukarda sayılan özelliklere de bağlı olarak aylar, hatta yıllar sonra belirti gösterebilir.  

Belirtiler: 

Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri çok farklı şekilde kendini gösterebilir. Belirtiler aslında travmadan hemen sonra başlar ancak dikkat edilmezse geç fark edilebilir. Yaklaşık bir ay bir süre boyunca belirtilerin ortaya çıkmış olması beklenir.  

  • Travma anında ve sonrasında korku, dehşet, endişe, kaygı, çaresizlik hisleri, 
  • Travmaya dair kâbuslar, 
  • Uyku problemleri, 
  • Sürekli düşünceli bir hal,  
  • Travma anını hatırlatacak hatıralar görmek, 
  • Travmanın yaşandığı yerlerden uzak durma gayreti, 
  • Travmayı birlikte yaşadığı kişilere yanaşmama gayreti, 
  • Travma ile ilgili aktivitelere katılmama isteği, 
  • Travmayı hatırlatacak nesnelerle karşılaştığında artan kaygı, endişe, stres hali, 
  • Uyanıkken bile sürekli travmayı yaşıyormuş gibi hissetmek, 
  • Travmayla ilgili konuşmak istememe, düşünce ve duygularını ifade etmekten kaçınma, 
  • Travma dönemine ait hafıza kayıpları, 
  • Günlük aktivitelere karşı ilgisizlik, 
  • Gelecek kaygıları, 
  • Yalnız kalma isteği, 
  • Öfke patlamaları, 
  • Aşırı ve anlamsız tepkiler,  
  • Yeme bozuklukları, iştahsızlık, 
  • Dikkat eksikliği, 
  • Okul başarısında düşme, 
  • Şiddet eğilimi, tehditkâr davranışlar, 
  • Duygularını ifade etme güçlüğü, 
  • Sebepsiz ağlama nöbetleri, 
  • Suçluluk duygusu, 
  • Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlar, 
  • Oyunlarda travmaya ilişkin temalar kullanma, 
  • Ebeveynlerinden ayrılmama isteği, 
  • Anksiyete, depresyon belirtileri. 

Müdahale yöntemleri: 

Travmaya maruz kalan çocukların ailelerine yönelik öneriler: 

  • Çocuğu dinleyin: Onunla konuşun, bir şeyler anlatmasına, soru sormasına izin verin. Ona konuşma esnasında karşılık verin, sorularını cevaplayın, görüşlerine saygı gösterin. 
  • Zorlamayın: Onu konuşmaya, duygu ve düşüncelerini ifade etmeye zorlamayın, kendini hazır hissettiğinde sizinle konuşacaktır, sadece onu dinlemeye hazır olduğunuzu hissettirin. 
  • İfade yöntemleri: Çocuğunuz sadece konuşarak duygu ve düşüncelerini ifade etmez. Oyunları, şarkıları, resimleri birer ifade yöntemi olabilir. Onunla oyun oynayın, resim çizin, şarkı söyleyin. 
  • Günlük rutini devam ettirin: İmkânlar ölçüsünde günlük rutin aktivitelere devam etmeye çalışın. Her zamanki saatte kahvaltı, her zamanki saatte uyuma, oyun saatlerine uyma gibi davranışlar, çocuğun normal hayata dönmesini kolaylaştırır. 
  • Güvende hissettirin: Yaşanan travma sonrasında yalnız ve çaresiz olmadıklarını, yanında olduğunuzu hissettirin. Sevginizi ifade edin, yakınlık ve şefkat gösterin. Travmaya tekrarına karşı gerekli önlemleri aldığınız hissettirin. 
  • Cesaretlendirin: Olumlu davranışlarını takdir edin, travmatik olay karşısında nasıl cesur durduğu hususunda övgüler söyleyin.  
  • Umutlandırın: Travma sonrası her şeyin iyi olacağı, bir daha zarar görmemesi için önlemlerin alındığı hususunda umut verin. 
  • Mutlu edin: Travma sonrasında her fırsatta onunla vakit geçirin, onunla oyunlar oynayın, onu neşelendirin. Hediyeler alın. 
  • Eğitim: Travma sonrası çocuğunuzun eğitim, kurs faaliyetlerini aksatmayın, eski şekilde devam etmesini sağlayın. 
  • Destek alın: Gerekirse çoğunuzla ilgili bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin.  

Uzmanlar tarafından uygulanabilecek travma sonrası stres bozukluğu ile mücadele yöntemleri: 

  • Psikoeğitim. Bireysel veya grup çalışmaları halinde resim yapma, oyun oynama suretiyle travmaya ilişin bilgilendirmeler, duygularını ve düşüncelerini ifade edebilme fırsatı verilmesi.  
  • Baş etme yöntemlerinin kazandırılması: Travmayı, dün ve bugün arasındaki farkı tartışmak, değişimleri konuşmak, yeni düzene ayak uydurma yöntemlerini anlatmak. 
  • Sanatsal etkinlikler: Resim, müzik gibi faaliyetlerle, travmaya ilişkin kendini ifade etme imkanı verilmesi, 
  • Bilişsel davranışçı terapi: Kriz yönetimine ve yeni hayat düzeninin kazandırılmasına yönelik bilgilendirme ve terapi programları. 
  • Grup terapileri: Aynı travmayı yaşayan grupların birbirlerine deneyimlerini, baş etme gayretlerini anlatması, 
  • Dinamik terapiler: Duygusal çatışmalar ve psikososyal yetersizliklere odaklanılır. 
  • Aile terapileri: Travma sonrası ailenin çocuğa yaklaşımını şekillendirmeyi amaçlayan, aileye yönelik eğitimleri içerir. 

     


Scroll to Top