Bipolar bozukluk, manik depresif hastalık veya iki uçlu bozukluk
Bipolar bozukluk, depresif (çökkünlük), manik (taşkınlık) ve hipomanik ataklarla seyreden, dönemler arasından belirti vermeyen, ciddi işlev kaybına neden olan, bazen hayati tehlike oluşturabilen bir psikiyatrik hastalıktır.
Normalde herkesin kendini iyi hissettiği ya da kötü hissettiği dönemler olabilir. Bu dönemler peş peşe de olabilir. Bunlar bipolar hastalık olarak değerlendirilmez. Bipolar hastalıkta kendini iyi hissetme veya kötü hissetme dönemleri kişinin günlük işlevlerini, aile ilişkilerini, sosyal hayatını, okul ve iş yaşantısını ciddi şekilde etkilemektedir. Kişinin enerji, duygu ve düşüncelerinde ciddi dalgalanmalar vardır. Manik dönemde çok savurgan, aşırı hareketli, çok az uyuyan ama çok enerjik hisseden hasta depresif dönemde yataktan kalkmak istemez, umutsuzdur, enerjisi bitik hisseder.
Toplumda ortalama olarak %2-3 civarında görülen hastalık, aile, arkadaş ilişkileri, sosyal hayat, iş hayatı ve ekonomik açıdan önemli sorunlar oluşturabilen, önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Klasik bir hastalık döneminden ziyade farklı ve birbirine zıt dönemleri içeren bir hastalık spektrumu olması nedeniyle, başlangıç şekli, seyri, tedaviye cevabı karmaşıktır. Tekrarlama riski yüksektir.
Hastalık MÖ 5. yy’dan itibaren çeşitli şekillerle tanımlanmış, farklı sebepler öne sürülmüştür. Ancak modern tıp tanımlaması 19. yy başlarında yapılmış, bifazik ruhsal hastalık olarak değerlendirilmiştir.
Hastalık her iki cinsiyette de yaklaşık olarak aynı oranda görülür. Ancak hastalık dönemleri, seyri açısından cinsiyetler arasında farklılıklar olabilir. Örneğin ilave hastalıklar, uyuşturucu kullanımı, karma ataklar, antidepresan ilaçlarla tetiklenebilen manik ataklar, psikotik özellikler kadınlarda biraz daha fazla görülür. Depresif dönemler olmadan sadece manik atak görülme sıklığı erkeklerde daha fazladır.
Hastalığın başlangıç yaşı 17-25 yaş civarındadır. Çoğu hastada belirtiler 20 yaşından önce görülmeye başlar. Nadiren 40 yaşından sonra başlar. Birçok çalışma ailesel geçiş üzerinde durmaktadır. Manik atakların daha çok ilkbahar-yaz aylarında, depresif atakların ise sonbahar-kış aylarında görüldüğüne yönelik yayınlar mevcuttur.
Hastaların yarısına yakınında intihar girişimi olduğu ve yaklaşık %15’inin intihar girişimi nedeniyle öldüğü bildirilmektedir.
Bipolar bozukluk türleri:
Bipolar bozukluk 4 farklı türde değerlendirilir:
- Bipolar bozukluk I (manik ya da karma dönem): Hastalığın klasik manik depresif formuna en az bir manik dönem ya da karma dönem eşlik eder. Her zaman olmasa da genellikle en az bir depresyon dönem içerir.
- Bipolar bozukluk II (hipomani ya da depresif dönem): Kişi tam gelişmiş manik dönemler geçirmez. Bunun yerine rahatsızlık, hipomani ve ağır depresyon dönemleri içerir.
- Siklotimi (hipomani ve hafif depresif dönem): Bipolar bozukluğun hafif formudur. Manik ve desesif dönemler içerir. Fakat belirtiler tam gelişmiş mani ya da depresyondan daha hafiftir.
- Diğer: Bazı ilaçlar veya alkolün vs neden olduğu veya Cushing hastalığı, multipl skleroz veya inme gibi tıbbi bir duruma bağlı olarak ortaya çıkan bipolar bozukluklardır.
Bipolar bozukluk nedenleri:
Hastalığın nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Farklı nedenler öne sürülmüştür. Ancak nedenler kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi birbiri ile ilişkili karmaşık şekilde de olabilir.
Hastalık için sıklıkla öne sürülen nedenler şunlardır:
- Genetik faktörler: Çok uzun süredir hastalığın ailesel geçişi üzerine tezler öne sürülmektedir. Son dönem çalışmalar ailesel geçişin hastalığın %60-80’inde bir etken olabileceğini göstermektedir. Birinci derece akrabalarında hastalık olan kişilerde hastalığın görülme sıklığı 5-10 kat daha fazladır. Anne ve babanın her ikisinde de hastalık görülmesi durumunda çocuklarda hastalık görülme riski %75’lere kadar çıkabilmektedir. Ancak hangi genin veya gen bölgesinin hastalık geçişi üzerine etkili olduğu hususu henüz netlik kazanmamıştır.
- Biyokimyasal değişimler: Çalışmalar hastalık etkenleri arasında seratonin, noradrenalin ve dopamin mekanizmalarında denge bozukluğu olduğunu göstermiştir. Bunlarda artma olduğunda manik ataklar, azalma olduğunda depresif atakların geliştiğine dair veriler mevcuttur. Bunlar dışında asetilkolin, GABA ve glutamatın da hastalık gelişimine katkı sağladığı düşünülmektedir.
- Hastalıklar: Tiroid bozuklukları, Cushing hastalığı, Multipl skleroz, beyin tümörleri, demans, inme, HIV/AIDS, kafa travmaları gibi hormonlar üzerine etkileri de olabilen bazı hastalıkların az da olsa hastalığın ortaya çıkışında rol alabileceği düşünülmektedir.
- Çevresel faktörler: Aile bireylerinden veya sevdiği birisinin kaybı, ebeveynlerin ayrılması, sevdiklerinden ayrılma, fiziksel veya cinsel istismar gibi kişinin hayatında önemli bir stres nedeni olabilen travmaların hastalığı tetikleyebileceği iddia edilmektedir. Ayrıca kişinin yaşam alışkanlıkları, alkol kullanımı, uyuşturucu bağımlılığı, başka hastalıklar nedeniyle kullanılan bazı ilaçlar da hastalığın ortaya çıkışında rol oynayabilir. Kadınlarda doğum olayı hastalık üzerinde etkili olabilir. Ayrıca yaz aylarında güneş ışığına aşırı maruziyetin de tetikleyici olabileceği üzerine çalışmalar vardır.
Photoğraf Ángel López