İnsan bağışıklık sistemi kanımızdaki hücrelerden itibaren doku ve organlarımızın doğal yapısı ve vücudumuzun kendi iç bilgisini kullanarak yönettiği bir mekanizmalar bütünüdür. Bağışıklığınız bir taraftan kandaki savunma hücreleriyle doğrudan yabancı hücreleri öldürebilirken, diğer taraftan burun ve kulak salgıları, mide asidi ve ter gibi salgılarla kimyasal ve fiziksel koruma sağlar. Örneğin mide asidi bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Ayrıca vücudumuz bazı durumlarda vücut ısısını artırarak yabancı hücreleri öldürmek gibi olağanüstü yeteneklere sahiptir. Bunu yapmak için de kaslarımızı kullanır. Yani bağışıklık sistemi sadece savunma hücrelerimizden ibaret bir yapı değildir.
Bu nedenle vücudumuzun savunma mekanizmalarını etkileyebilen birçok faktör bağışıklık sistemimizin de zayıflamasına neden olabilmektedir. Bu yazıda negatif etkileyici faktörlerin en önemlilerinden bahsedeceğiz.
Bağışıklık Sistemini Zayıflatan Faktörler
Hastalıklar
Hastalıkların hemen hemen hepsinin sebepler, mekanizmaları ve sonuçları farklıdır. Kendine has etkileri sebebiyle vücudumuzda birçok sistem ve organ üzerinde baskılayıcı sonuçlar doğurabilmektedirler. Bazı hastalıklar ise aşırı reaksiyonlara sebep olarak vücudumuzun kendi kendisine hasar vermesine neden olabilmektedir. Bu hastalıkları yazılarımızda ayrı ayrı inceleyebilirsiniz. Bağışıklık sistemini zayıflatan başlıca hastalıklar; Primer immun yetmezlik, sekonder immun yetmezlik, otoimmun hastalıklar, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı, diyabetes mellitus, akut viral hastalıklar gibi birçok hastalık bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
İlaçlar
Birçok ilaç hastalıkları tedavi etmek için kullanılırken vücudumuzun savunma mekanizmasında görev yapan hücreleri veya savunma sistemlerini baskılayarak etkisini gösterir. Örneğin antihistaminikler alerjik reaksiyonları başlatan histamin salgılanmasını baskılar. Kortikosteroidler, organ naklinde kullanılan ve vücudun organı reddini engelemeye yönelik ilaçlar gibi birçok ilaç sizi hastalıklara açık bir duruma getirebilir. Vaskülit tedavisinde kullanılan ibuprofen türü ilaçlar vaskülite neden olan otoimmün yanıtı baskılayarak etkisini gösterir. Kanser tedavilerinde sıklıkla kullanılan kemoterapi ilaçlarının önemli bir kısmı kemik iliğinden kan hücrelerinin üretimini baskılayarak bağışıklığı da baskılamış olurlar.
Stres
Uzun süreli yoğun stres ve endişe dönemleri bağışıklık sisteminizi etkileyebilir. Stres, beyinde enfeksiyonla mücadele eden T hücrelerinin işlevini bozan kortizol hormonunun üretimini artırıyor ve bu nedenle bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Bağışıklığın zayıflamasında stres çok önemli bir faktördür. Bazı çalışmalarda %90’a kadar baskıladığı ifade edilmektedir.
Kötü Beslenme
Meyve ve sebzeler vücudun enfeksiyonlarla mücadelesinde ihtiyaç duyulan akyuvar hücrelerinin yapımına yardımcı olur. Taze ürünler, kabuklu yemişler ve tohumlar, sağlıklı bir vücut için ihtiyacınız olan çok miktarda çinko, beta-karoten, A, C ve E vitaminleri ve diğer besinleri içerir. Bitki bazlı yiyecekler ayrıca sizi lifle doldurur, bu da vücut yağ oranınızı düşürmeye yardımcı olur ve bu da bağışıklık tepkinizi güçlendirebilir. Bu ürünlerin diyetinizde eksik olması, doymuş yağlardan zengin, tuz ve şeker oranı yüksek beslenme bağışıklık sisteminizi bozar. Obezite, enfeksiyonla savaşmak için gerekli beyaz kan hücrelerinin sayısını ve işlevini azaltarak bağışıklık sistemini etkilemektedir. Yağlar akyuvar üretimini engeller.
Alkol
Aşırı alkol tüketimi, bağışıklık sistemini zayıflatır. Özellikle karaciğer hücrelerini doğrudan öldüren etkisi sebebiyle karaciğerin çalışma kapasitesi zamanla azalır. Vücudun karaciğeri kullanarak kandaki toksik maddeleri atma yeteneği de azalmaya başlar. Karaciğer hastalığı, zatürre, tüberküloz ve bazı kanserler gibi hastalıklara yakalanma olasılığınız artar.
Uykusuzluk
Uyku ile dinlenemeyen vücudun bağışıklığı zayıflar. Uyku bozuklukları özellikle viral hastalıklara zemin hazırlar. Vücudun virüslere karşı mücadele yeteneği zayıflar ve antikor üretemez. Vücut, sitokin adı verilen bağışıklık sistemine yardımcı olan bazı proteinleri yalnızca uyku sırasında salgılar. Uykusuzluk stres gibi akyuvar üretimini bozar.
Düşük D Vitamini
D vitamini bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcıdır. Yumurta, yağlı balık ve süt gibi besinler yanında güneş ışığı yeterince alınmazsa bağışıklık sistemi zayıflar. Güneş ışığı ayrıca bağışıklık sistemimizin bir parçası olan T hücrelere enerji verir.
Sigara
Tütün ve tütün ürünleri içerdikleri nikotin nedeniyle bağışıklık sistemini zayıflatır. Nikotin kortizol seviyelerini arttırırken, B hücresi antikor oluşumunu ve T hücrelerinin antijenlere tepkisini azaltır. Elektronik sigara da içerdiği kimyasallar sayesinde benzer olumsuz etkiler gösterir. Sigaranın içerdiği binlerce toksik madde de benzer şekilde vücudumuzda zararlı etkileriyle bağışıklığımızın zayıflamasına neden olur. Vücut sigaranın zararlarını temizlemek için çok fazla çaba harcar.
UV Işınları
Ozon tabakasındaki zarara bağlı olarak güneşten gelen zararlı ultraviyole (UV) seviyesini artar. Bu durum cilt kanseri, katarakt ve zayıflamış bağışıklık sistemine yol açabilir.
Egzersiz Eksikliği
Hareketsizlik kan dolaşımının yavaşlamasını ve hücre yenilenmesinin gecikmesine neden olur. Ayrıca damarların duvarlarında zayıflamalar oluşur. Kaslarımızdaki toksik maddelerin kan dolaşımı ile atılması gecikir ve bu maddeler birikmeye başlar. Vücutta adrenalin düzeyi azalır ve bağışıklık sisteminin aktivasyonu yavaşlar. Düzenli egzersiz, vücudunuzun virüslerin ve bakterilerin neden olduğu hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Egzersiz ile salgılanan adrenalin bağışıklık hücrelerinin çoğalmasını uyarır. Kan dolaşımı güçlenir ve savunma sistemi çalışmaya başlar. Hareketsizlik durumlarında bağışıklık sistemi zayıflayabilir.