Bromelain (Ananas Özü)
Amerikan Gıda ve İlaç Ajansı FDA tarafından yapılan tanımlamaya göre bromelain “Ananas comusus ve Ananas bracteatus tarafından üretilen bir enzim preparatıdır. Ananas meyvesinin sapından elde edilen sulu bir karışımdır. Ödem çözücü, inflamasyonu azaltıcı, ağrı kesici, pıhtılaşma önleyicin gibi özelliklerinden dolayı bugün sağlığın birçok alanında kullanılmaktadır.
Ananas, Filipinler, Tayland, Malezya, Endonezya, Kenya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere birçok ülkede yetiştirilen bir üründür. Ananas birçok kültürde beslenme dışında bir şifa kaynağı olarak görülmüştür. Özellikle sindirim problemlerinde ve cilt hastalıklarında etkili bir tedavi unsuru olarak kullanılmıştır. 19. yüzyıl sonlarında yapılan çalışmalarda ananasın tıbbi etkilerinin bromelain denilen madde aracılığıyla gösterdiği anlaşılmıştır. Bromelain tıbbi etkileri yanında düşük yan etki potansiyeli nedeniyle de dikkat çekmiştir.
Bromelain nedir?
Bromelain ananas meyvesinin sapından ve ham meyvesinden elde edilen bir sulu karışımdır. Yapılan çalışmalar bromelain içeriğinde dört farklı proteaz enzim olduğunu göstermektedir. Ayrıca peroksidaz, proteaz inhibitörleri, sellülaz, glikoproteinler, glukozidaz, karbonhidratlar, kalsiyum ve asit fosfataz gibi bileşenleri de içerir. Ancak tıbbi etkilerinden, içeriğindeki hangi maddenin ne kadar sorumlu olduğu hususu henüz netlik kazanmamıştır.
Ticari olarak satışa sunulan bromelain preparatları, detaylı bir hazırlık işleminden geçirilmektedir. Kök bromelain veya meyve bromelain şeklinde olabilir. Bugün birçok ülke de bir gıda takviyesi olarak, tablet, kapsül, krem, toz, multivitamin kompleksi şeklinde eczane raflarında yerini almıştır.
Bromelain kullanım alanları nelerdir?
Bromelain farklı kültürlerde çok uzun süredir farklı amaçlarla kullanılmıştır. Birçok hastalık için önerilmiştir. Son yıllarda bromelaine ilişkin çok sayıda çalışma yapılmış, etki mekanizması, metabolizması, kullanım alanları, yan etkileri gibi birçok husus daha fazla netlik kazanmıştır. Ancak halen daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç vardır.
Bromelainin yemekler arasında kullanılması önerilir. İltihap nedeniyle kullanılıyorsa aç karnına alınmalıdır. Sindirim sistemi rahatsızlıklarında 200 mg, destek amaçlı kullanımlarda 500 mg önerilir. 2000 mg’a kadar kullanılabilir.
Yapılan çalışmalar neticesinde bromelain için olası kullanım alanları şu şekilde ortaya konmuştur:
- Ağrı tedavisi: Bromelain kas ağrılarında diğer tedavi yöntemlerine göre daha başarılı olmamakla birlikte, çalışmalar diz ağrısı, epizyotomi ağrısı gibi durumlarda ağrının azaltılmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir.
- Ödem tedavisi: Bromelainin ödemi azaltıcı etkisi uzun yıllardır bilinmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmaların sonuçlarına dayanarak, plastik cerrahide burun operasyonlarından sonra ortaya çıkan ödem ve morlukların tedavisinde, diğer tedavi ajanlarına destek amaçlı kullanımını önerenler mevcuttur. Ödem ve morlukların daha hızlı düzeldiği iddia edilmektedir.
- Kalp-damar hastalıkları: Bromelainin fibrinolitik aktivite gösterdiği ortaya konmuştur. Özellikle damar plak oluşumunun engellenmesi, anjina pektoris şiddetinin azaltılması, tromboflebit tedavisi gibi durumlarda uzman önerisiyle kullanılabilir. Kalp damar hastalıkları risk faktörlerinin azaltılmasına destek olabilir. Ancak tek başına değil, diğer tedavilere ilave olarak ve mutlaka uzman gözetiminde kullanılması gerekir.
- Osteoartrit (kemik erimesi): Bazı çalışmalar bromelainin kemik erimesi gibi romatizmal hastalıklarda, bazı tedavilere alternatif olarak, gıda takviyesi kombinasyonu şeklinde kullanılabileceğini ortaya koymuştur.
- İnflamasyon tedavisi: Eklem iltihabı gibi inflamasyonla seyreden hastalıklarda bağışıklık sistemi hücreleri üzerine etki ederek veya lökosit aktivasyonunu azaltarak, antiinflamatuar etki gösterebilir. Benzer şekilde solunum sisteminin alerjik reaksiyonlarında, ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıklarında da antiinflamatuar etkisi nedeniyle tedavinin bir parçası olarak uzman gözetiminde kullanılabilir.
- Cerrahi sonrası: Özellikle kadınlarda epizyotomi sonrası şişlik, morluk gibi şikayetlerin azaltılması ve daha hızlı iyileşmenin sağlanmasında faydalı olabileceğine dair bilimsel çalışmalar mevcuttur.
- Debritman: Özellikle yanıklarda hasarlı dokunun uzaklaştırılması amacıyla bromelain kullanımına ilişkin çalışmalar mevcuttur. Bu etkisinin, içerdiği enzimatik aktivitelere bağlı olabileceği düşünülmektedir.
- Pıhtılaşma: Pıhtılaşma azaltıcı etki uzun süredir bilinmektedir. Antikoagulan etkinliğin, trombosit birikiminin azaltılması, fibrin oluşumunun engellenmesi aracılığıyla yaptığı düşünülmektedir.
- Bağışıklığı güçlendirme: Bromelain makrofajlar, T hücreler, tümör nekroz faktör, natural killer hücreler gibi bağışıklık sistemi hücreler üzerine olumlu etkileri olduğuna ilişkin çalışmalar mevcuttur. Bu etkilerinden dolayı otoimmun hastalıklarda (vücudun kendi hücrelerine savaş açtığı hastalıklar), romatoid artrit tedavisinde destekleyici etkisi olabileceği düşünülmektedir.
- İshal tedavisi: Bromelain bazı bağırsak sekresyonları üzerine etki eder. Bundan dolayı eshericihia coli, vibrio kolera gibi bağırsaklarda enfeksiyon yapan mikropların tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir.
- Kanser tedavisi: Bromelainin bağışıklık sistemi, pıhtılaşma ve inflamasyon üzerine etkilerinden yola çıkarak, deri kanseri, mide kanseri, akciğer kanseri, meme kanseri gibi birçok kanser türünde, kanser tedavisine destek amaçlı kullanımına yönelik çalışmalar mevcuttur. Kanser hücrelerinin yayılımını azalttığı, gerilettiği iddia edilmektedir.
- Postop destek: Cerrahi operasyonlar sonrasında bromelain antiinflamatuar etkisinden dolayı kullanılabilir. Yara iyileşmesini hızlandırır, ağrıyı azaltır.
- Yanıklar: Yanıklarda ortaya nekrotik dokunun uzaklaştırılması, inflamasyonun engellenmesi, yara iyileşmesinin hızlandırılması amacıyla bromelain kullanılabilir.
Bromelain kullanımının yan etkileri nelerdir?
Bromelain fazla yan etki göstermeyen bir madde olarak bilinir. Yapılan çalışmalar ağızdan alımlarda 10 gram/kg’a kadar bir toksik etkiye rastlanmadığını ortaya koymuştur. Damar yoluyla alımlarda ise 25 mg/kg’a kadar bir yan etki oluşmamıştır.
Bromelain kullanılan hastaların az bir kısmında bazı yan etkiler görülmüştür. Olası yan etkiler şunlardır:
- Baş ağrısı,
- Sindirim problemleri,
- Halsizlik, yorgunluk,
- Ağız kuruluğu,
- Alerjik reaksiyonlar,
- Cilt döküntüleri,
- Astım alevlenmesi,
- Kanamanın uzaması.
Bu yan etkiler çok az sıklıkla ortaya çıkar. Kullanım dozu ve şekli de yan etki ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Sonuç:
Bromelain çok uzun yıllardır kullanılan bir üründür. Bromelainin birçok farklı ürüne göre çok az yan etki gösterdiği ortaya konmuştur.
Ancak etki mekanizması detaylı bir şekilde ortaya konmuş değildir. Birçok çalışma yapılmış olsa daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Özellikle hastalıklarda kullanılan diğer ilaçlarla olan etkileşimi tam olarak tanımlanamamıştır. Bromelian mutlaka doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Doktor tarafından önerilen dozda ve sürede kullanılmalıdır. Kullanılan diğer tedavilere destek amaçlı önerilebilir. Ancak diğer tedavileri etkilemeyecek, doz düzenlemeleri gerektirmeyecek miktarda kullanılmalıdır. Bromelain kullanırken diğer ilaçların kullanım şekli ve süresi doktor tarafından yeniden düzenlenebilir.
Özellikle kan sulandırıcı kullanan hastalarda bromelain başlanması uzayan kanamalara neden olabilir. Bu nedenle kan sulandırıcı ve bromelain birlikte kullanılacaksa kanama takibi ve kan sulandırıcı dozunu tekrar ayarlamak gerekebilir. Kanama zamanının uzaması nedeniyle mide ülseri olan hastalara önerilmez.
Ayrıca etkinliği çok iyi bilinmediğinden 12 yaşından küçük çocuklara kullanılması önerilmez.